Tükendi dilde harfler, her daim kelamdan düştüm
Şerh koydum divitime, sair ziyandan düştüm
Evvel ahir yandımda, sözde divandan düştüm
Kül oldu aşk-ı risalem, döndüm sıla-i rahme
Elif ile başladı bu hikaye, serde cihandan düştüm
Bakmadım ahvalime, şiirde gamdan düştüm
Ârafta kaldım bir ömür, taht-ı revalden düştüm
Zebun oldum celalinden, cemal-i müştakdan düştüm
Nedamet pinhan oldu, aslım içre aslım aradımda
Bilemedim yanıldım bezmde, sonra ervahtan düştüm
Lâl oldu tuti dilim ahd-ı peymandan düştüm
Kayboldum çöllerinde destan-ı Leyla'dan düştüm
Tûfana ram oldu gönül, eşk ile müjgandan düştüm
Gömleğin sırtında ihanet, vuslatın sırtında hançer
Bir Yû'suf masalında pişman-ı zindandan düştüm
Gönül değdi dildare laf-ı giryandan düştüm
Yalnız kaldım sahrada tipi borandan düştüm
Sûkut ettim yıllarca sırr-ı sencandan düştüm
Pus oldu, buhran oldu, sekerât değdi cânâ
Sûr üfürdü İsrafil, yedi kat arzdan düştüm
Yalan demedim bir an, mülk-ü dil-i virandan düştüm
Rahmete gark oldu asûman, katre-i bârândan düştüm
Uyku haram oldu gözüme, gül-i ruhsardan düştüm
Zahir aşikâr oldu ayan beyan, gün ağardı ruhuma
Bir varlık cenkinde nihayet, şah damarımdan düştüm..
Kayıt Tarihi : 16.4.2014 02:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!