çok suskun yerde gözlerin
işte böyle susar uzak iki yerin gözleri
iki sağır iki lâl dilbaz
bir nehir ki ömrüm
yere düşse fırat konuşur
taşa değse gelin taşı feryadı figân
isterim gelip çatsın o zaman
bir ben okuyamadım seni her hal
çözemedim tülbendinde sorgusuz sualsız
açamadım saçını
tıfıl yanıma düşmüştü
heyecandan ellerimin titremesi
kucağımada alamadım başını.
çırçırda yıkanmış kestane bakışlarım
izi kaldı bahçemin altındaki çayda
garipler çeşmesinde çağlayan şahitti
darboğazda boğuldu o bitmez sevdalarım
bir mayıslar hep yandı
alev aldı tutuştu hep içimde
fırat söndürmedi
uzaklarda güldürmedi
bu puşt şehirde
inat etti öldürmedi
yıkıldım kaldım o göçüğün altında
işte o gün bu gündür zaman
ne gün ne güneş
hiç bir ışık gördürmedi
kebanlı
Veysel TaşKayıt Tarihi : 22.3.2015 02:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!