Az evvel basıldı evim
Yakalandı üstünde dilim
Altımızda köhne bir kilim
Senden saklı okudum kitabını
Nasıl kıskandım bilemezsin
Görünce geçmişteki aşka
Yazma deryayı
Anlatma ondaki engini
Sıfır beş uçlu kalemsin sen
Bul saman kağıtta dengini
Yazma deryayı
Yukarı sokaktan geçen yolun sonunda
Uzadıya boyu göğü delen kavaklar ve
Ona doğru esen rüzgarın tesadüfen
Geçtiği yerdeki köşedeki dikenli çalıyla
Onun altına saklı kedi olma sakın
Üzgünüm yağmur
Kıymetini bilecek halde değilim bu akşam
Cama vuran halini al da git gözümden
Bir yerimde üşümek kalsın serinliğinden
Üzgünüm yağmur
Ahmet efendi bizim sokağın bakkalı
Yukarısında caminin bir küçük dükkan
Elma şekeri bile vardı inan
Çocukluğun eğlencesi bir sopa
Ucunda uyduruk bir kafa
Aşk dedikleri;
O zamanlar yani
Sonsuzluğa gidenin peşinden ayrılmayandı
Ve şimdiler de
Maziden kalma bir tahteravallinin üstündeyiz sanki
İki yana sallanması da ondan hayatın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!