Yine bir gece yarısı girdin düş'üme... İçim de susuzluk dudaklarım çatlamış, beynimin kırımları uyuşmuştu... Kavuşmaktı niyetim, elimi uzattığım anda kayboldun... Yine yoktun, yoksuldum...
Ne zaman pencereden baksam şehrini aydınlatan yıldızlara, merhametini esirgeyen gözlerin düştü evimin yangını oldun...
Şimdi bu gelişinde güneşini esirgeme benden... Bırak yansın yüreğim, sardığın bedenim, dokunduğun elim...
Ben sustuklarımı çıkarıyorum birbir seriyorum ayaklarına...Sonra sen konuş dinliyorum...Suskularını kus halımın tam ortasına... Ve ne olur artık saklanma bulutların arkasına...
Ah, Günebakan! zamandan bezmiş,
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,
Devamını Oku
Güneş'in adımlarını sayar;
Gezginin yolculuğunun bittiği yerin,
O parlak diyarın peşinden koşar;
Genç adamlar tutkudan sararıp solar orada,




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta