Bilinmez düşünüşlerin alnındaki renktir ömür
Yüzümün coğrafyasında çığlığını yitiren günler
Rotasız yolculukların gök bakışlı çadırlarında
Buğulu aynalara geçmeyen sözümüzdür aşk
Yorgun dizlerimizi toprağa verince gelir huzur
Hayat kanayarak içimize devrildiğimiz düş ağacı
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim