Uzak sınırsız ve komşusuz
Kutsal kitabının ilk emri sus olan
Ülkeden geliyorum
Susatapanların
Suskunluğun alınyazısı
Sessizliğin bayrağının
Usulca sallandığı diyarın sakiniyim
Ne sağırız ne de dilsiz
Ne deliyiz ne de dinsiz
Biz susatapıyoruz
Sessizliğimiz seçimimiz
Yalnızca konuşmuyoruz
Susku şehridir başkentimiz
Karagüneşin kalbinden geliyorum
Karanlıkta görebiliyorum
Gözlerim benim mabedimdir
Bakışların dilinden söz ediyorum
Şarkılarımızı bakışlarımızla söyleriz
Kadınlarımızı bakışlarımızla severiz
Kelimelerin kirletemediği
Saflığa evrilmiş zihnimle
Sevginin masumiyetinden geliyorum
Rüzgar susmuştur diyarımda
Denizin göğsü çarşaf
Susmuş bir evrenin zamanı elbette yavaş akacak
Bu yüzden bin yaşında bir çocuk olarak geliyorum
Sokaklarda yalınayak yürürüz
Dumanın dansı gibi sessiz sevişir
Ölülerin sessizliğiyle dirileri çiftleştiririz
Yarı ölü tanrılarız biz
Hepimiz gökte yaşıyor
Yerde ölüyoruz
Çılgınlıklarımız içimize akıyor
Çığlıklarımız
Siz bizim çığlıklarımızı duyamazsınız
Bir elçi olarak geldiğim
Gürültünüz ve kelimelerinizle kirlendiğim
Kimliksiz bir öfkeyle
Büründüğünüz kimliklerin sahteliğini
Sessizce dinledim
Ve kimseye değmeden
Hiçbir şey söylemeden
Aranızdan yalınayak geçerek
Susatapanlar ülkesine gidiyorum
Kayıt Tarihi : 28.10.2013 20:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!