Kamçılıyor aydınlık yüzün
gözlerimin ışığını.
Masal varoşlarından kopup geliyor
suskun gülüşün.
Sözcüklerin düşerken dudaklarından,
parçalanıyor özlemlerim.
Susarsa uçurum...
Kadife yalnızlığında zaman,
bir usturadır geçmişin gizemini yaran.
Yüreğimdeki kar eridiğinde,
tutmaz vadileri gönlümün;
akan ve gönüle kayan sevgisini.
Ağır ırgatlığında,
sevginin susuzluğunda çölleşirken arzular,
yutar tutkularımızı
gönlümüzü yalayan yakıcı yansımalar
ya da yanılsamalar.
Ne zaman sekmezse
yüreğinden yüreğime fırlattığın taş,
yıldızlarda dürülür ipek çarşafı sevgimin;
kalır en sivri özlemlerin gecelerinde,
sayılır eski günlerin borcuna.
Paldır küldür sevişmelerin çıplak gölgesinde,
bakışları kederle sırlı ışıklar
erirken tasalı karanlıklarda,
kırağı yağar coşkulara...
Tel tel örerken umutlarını
kırpıntılı dalgalara,
ayrılığın dağdağasında yadırganır
uçuk ve üstü açık düşleri kadınların.
Kayıt Tarihi : 15.8.2007 09:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yansıtmışsın adeta. Şiir anlayışınızda paralellikler yakaladım.Sizinle tanışmakta, yazışmakta onur verir bana. [email protected] saygılarımla, Nihat Albayrak
sevginin susuzluğunda çölleşirken arzular,
yutar tutkularımızı
gönlümüzü yalayan yakıcı yansımalar
ya da yanılsamalar.
ama şiirde sanırım bir kendine özgülük aranmalıdır,bir özgünlük renk
kendime bile sorarım, 'bu şiirimle herhangi bir benzerinin bir söylem farkı var mıdır acaba?' diye
ama ne olursa olsun yazmak ne özel bir uğraş, insanın en kutlu,tanrısal yanı elbet.
TÜM YORUMLAR (8)