köyümüzün işi ne ellerde
trabzonluyla anlaştığın dolanıyor dillerde
yanında köyümüzden beslenen üç beş insan
ama köyümüzün hali perişan
yaptığın birşey göster
kocabey köyüne yakışan
hastaya ilaç olurken köyümüzde alacağı nefes
ağacın çiçeğini
doğanın yeşilini
kocabey köyünün güzelliğini yutacak hes
elimizden alacaklar laşetin suyunu
susarsa herkes
muhtar ali osman
kendini tilki sanıyor
köyümüzü kümes
güzelliğin farklı resmidir
dört mevsim cennet köyümüz
sevdamız gibi kirlenmemiş suyumuz
ne köyümüz
ne de insanlığımız satılık
yağmur yağınca oluyor yüreğin gibi bataklık
yukarı mahallenin yoluna
çok görürsün asfaltı
ama yanlışına eğilmeyenlere atmaya çalışırsın tokadı
muhtar ki aynı yakınlıkta olmalı herkese
kapılarını açarak hese
köyümüze bakarken ağlatma sulanatı
çarkında mı öğüteceksin garibanı
yok diye arkası
eski muhtar fehimdarın oğluna kıyağı
laşetteki alabalık tesisleri kazığın markası
bir utanç yetmiyor mu laşetlere
elimizden alınmak isteniyor
ceplerinde yarınlarımız olan laşetteki dere
hes zehir
hes çirkinlik götürür gittiği her yere
kocabey köyü ana kucağı gibi sıcak
ana gibidir toprak
kini nefreti değil
sevgiyi öğretir insana
insandan yana olmak yakışır sana
Kayıt Tarihi : 6.3.2012 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!