akşamın alacası düşünce
doruklardan vadilere
tutuşup yanar içinin yıldızları
dağılır saçların gecenin mavisine
sularla susar gibi bir şeydir bu
bir şarkı mırıldanır belki dudakların
volkan içinde, yana yana
basa basa deli mayınlara
bir nehir gibi geçer içinden yılların yolu
antik kentler inşa etmiştik rüyalar ülkesine
savrulduğumuz bu gökyüzüne seninle
sırça saraylar kurmuştuk diye
can cana böldüğümüz acılardan
güneşli bahar mevsimlerini
yağmurlu iklimlerden bulutlu ovaları
sarılıp öptüğümüz üveyik boyunları
kekik kokulu akşam vakitlerini
çekip almıştık diye düşlersin
bekler sanma bizi
salkım saçak akıp gittiğimiz o sokaklar
ayağımıza dolaşan konserve kutuları
sahil boyu söyleştiğimiz martılar
elele tutuşup yürüdüğümüz kıyılar
bekler sanma bizi
sevdasına vurulduğumuz o deniz
bu kente karabasanlar çöküyor
göz gözü görmüyor bu vakitler
bütün yüzler kayıp birer silüet
susturulmuş yürek atışları bile
oysa yaşamanın vazgeçilmezi
sevmek diye bir şey vardı
ölümlerden yüce
dut dalı gibi eğip başları
nazlı güvercinler misali
göğsün ortasına vurmak vardı sevdayı
şimdi solgun bir yeşil iklimindeyiz
başımızda kavak yelleri eserdi bir zaman
şimdi ölgün, mavi bir yalnızlık
ve kahır işlenir kilimlerimize -nakış nakış-
şimdi bütün serüvenlerimiz
sararmış albüm sayfaları gibi sisli
ve belleğimizde puslu izler kazıntısı
dört bir yana kök salmış
ormanlar misali dağılmışız
basma resimler gibi silik dünkü baharlarımız
ve gök tozları gibi süpürüyoruz geçmişimizi...
Kayıt Tarihi : 29.6.2005 00:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sararmış albüm sayfaları gibi sisli
ve belleğimizde puslu izler kazıntısı
dört bir yana kök salmış
ormanlar misali dağılmışız
basma resimler gibi silik dünkü baharlarımız
ve gök tozları gibi süpürüyoruz geçmişimizi...
eline sağlık.
nazlı güvercinler misali
göğsün ortasına vurmak vardı sevdayı'
SAYIN VURGUN; SAĞOLUNUZ...
NE DE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ BİNLERCE SAYFALIK DUYGUYU...
KUTLUYORUM...
YUSUF İPEKLİ
Tebriklerimle...Saygılar
sevmek diye bir şey vardı
ölümlerden yüce
dut dalı gibi eğip başları
nazlı güvercinler misali
göğsün ortasına vurmak vardı sevdayı
sevmek be adaşım her işin başı
TÜM YORUMLAR (11)