Susar Gibi Şiiri - Meral Vurgun

Meral Vurgun
177

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Susar Gibi

akşamın alacası düşünce
doruklardan vadilere
tutuşup yanar içinin yıldızları
dağılır saçların gecenin mavisine
sularla susar gibi bir şeydir bu
bir şarkı mırıldanır belki dudakların
volkan içinde, yana yana
basa basa deli mayınlara
bir nehir gibi geçer içinden yılların yolu

antik kentler inşa etmiştik rüyalar ülkesine
savrulduğumuz bu gökyüzüne seninle
sırça saraylar kurmuştuk diye
can cana böldüğümüz acılardan
güneşli bahar mevsimlerini
yağmurlu iklimlerden bulutlu ovaları
sarılıp öptüğümüz üveyik boyunları
kekik kokulu akşam vakitlerini
çekip almıştık diye düşlersin

bekler sanma bizi
salkım saçak akıp gittiğimiz o sokaklar
ayağımıza dolaşan konserve kutuları
sahil boyu söyleştiğimiz martılar
elele tutuşup yürüdüğümüz kıyılar
bekler sanma bizi
sevdasına vurulduğumuz o deniz

bu kente karabasanlar çöküyor
göz gözü görmüyor bu vakitler
bütün yüzler kayıp birer silüet
susturulmuş yürek atışları bile
oysa yaşamanın vazgeçilmezi
sevmek diye bir şey vardı
ölümlerden yüce
dut dalı gibi eğip başları
nazlı güvercinler misali
göğsün ortasına vurmak vardı sevdayı

şimdi solgun bir yeşil iklimindeyiz
başımızda kavak yelleri eserdi bir zaman
şimdi ölgün, mavi bir yalnızlık
ve kahır işlenir kilimlerimize -nakış nakış-

şimdi bütün serüvenlerimiz
sararmış albüm sayfaları gibi sisli
ve belleğimizde puslu izler kazıntısı
dört bir yana kök salmış
ormanlar misali dağılmışız
basma resimler gibi silik dünkü baharlarımız
ve gök tozları gibi süpürüyoruz geçmişimizi...

Meral Vurgun
Kayıt Tarihi : 29.6.2005 00:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kemal Sarma
    Kemal Sarma

    şimdi bütün serüvenlerimiz
    sararmış albüm sayfaları gibi sisli
    ve belleğimizde puslu izler kazıntısı
    dört bir yana kök salmış
    ormanlar misali dağılmışız
    basma resimler gibi silik dünkü baharlarımız
    ve gök tozları gibi süpürüyoruz geçmişimizi...

    eline sağlık.

    Cevap Yaz
  • Yusuf İpekli
    Yusuf İpekli

    'dut dalı gibi eğip başları
    nazlı güvercinler misali
    göğsün ortasına vurmak vardı sevdayı'

    SAYIN VURGUN; SAĞOLUNUZ...
    NE DE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ BİNLERCE SAYFALIK DUYGUYU...
    KUTLUYORUM...

    YUSUF İPEKLİ

    Cevap Yaz
  • Ahmet Faruk Türkyilmaz
    Ahmet Faruk Türkyilmaz

    Tebrikler Meral hanım..

    Cevap Yaz
  • Leyla Akgül
    Leyla Akgül

    Gerçekten süpürülebiliyor mu dersiniz?

    Tebriklerimle...Saygılar

    Cevap Yaz
  • Meral Yağcıoğlu
    Meral Yağcıoğlu

    oysa yaşamanın vazgeçilmezi
    sevmek diye bir şey vardı
    ölümlerden yüce
    dut dalı gibi eğip başları
    nazlı güvercinler misali
    göğsün ortasına vurmak vardı sevdayı
    sevmek be adaşım her işin başı

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (11)

Meral Vurgun