Görkemli kapısından girdik arenaya. Yanyanaydık. Sihirli ayna bize sihrini bağışladı. Yanyanaydık.Lord'un tahtında tanıdık bir ceset vardı. Yüzü, tülle örtülmüştü. Yaşayan bir heyecanı vardı! Bizi görmedi. Kapı kapanırken yanyanaydık. Bunu bilmedi.
Kalanbalığın coşkusu, birazdan yüzü tülle örtülü cesedin bir parmak hareketiyle başlayacak kanlı savaşın ilk habercisiydi.! . Bağrışmalar, alkışlar, gülüşmeler, birbirine karışan sesler ve sözcükler, sabırsızlığın kısa metrajlı filmin ilk kareleriydi.
Bir kadın, kolunu kesip önüne bıraktı. Bir diğeri, gözlerini kolye yapıp boynuna astı. Biri, saçlarına elmalar taktı. Biri, evde unuttuğu ruhu için ağladı. Biri, kafatasının yerine boynunda, ayakları kesik bir şekilde yapışmış bir çocuk taşıyordu. Biri, bir kuşa özenmişti, ellerini havalandırıyordu..
Ve bir erkek, düşlerini zorlayıp dışarı sarkan diline, hakim olamıyordu. Bir diğeri, kendini ceketine asıp, ceketin iliklerinden etrafına bakıyordu. Biri, sırtında bir buz dağını taşıyordu. Birazdan ona çarpacak bir geminin batması halinde, suya atlayacak ve ilk boğulan kadını alıp yukarı çıkacaktı. Biri, sağ gözünde mikroskop, sol gözünde teleskop taşıyordu. Sıtmanın seçilmiş taşıyıcısıydı. Uyku saatinin gelmesini bekliyordu sadece..
Lord'un tahtındaki ceset, ayağa kalktı bir an. Bütün kalabalık,alıcısını bekleyen donmuş yiyecekler gibi bandröllü poşetinde, raflarda, üst üste yığılmış bir halde, derin bir sesizliğe gömüldü. Herkes susmuştu. Ölüm, bir cesedin avuçlarında, bütün bir kalabalığı yarıp, tahtın kudretine geçmişti..
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
salvador dali :))
imgeler hiç bu kadar sersem olmamıştı, sersemledim, imgeleşelim diyecem, beceremiyorum, üstelik senin bu eminim en yalın halin, acıların acımasız anlatımları, titretiyor derilerimi, çekiliyorum, sonra. kafatasımdan ayakucuma kadar...
hastanede mi geçiyor bu öykü
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta