Susalyaa Şiiri - Hayrettin Taylan

Susalya(2)

gecelerindeki yıldızları sildim sisli akışlarımla
ay ruhunun kuytularında Yusuf halimi beyazlatır
kara bir arayışın kara kışıyım
karanlık gecenin umutlarını emiştiren zeliha'nın bebek halisin
bense ahlarına vahalar ekleyin ayrılık çeşnilerinin Yaşlı Yusuf'u
yüreği dünkü delikanlı, elleri hala terli sevdadan...
dünkülere dünür yarına yar geleceğe gelinik bir susamışım
dağlarımda yalnız ıtırlar yeşerir
ovamda her türlü hürlenmiş hissin çiçekçil hali var
sen yaşanmaya yaşanmış herhasılların hasatısın
bense yalnızlık nadasıma özlem bostanı ektim
kıpkızıl sevdamın karpuzunu kestim
ben kanadım
:
kalabalık hayatın ortasına saçtım tohumları yolları bulup bulup döndüler bana, dudakların da sen vardın
kanadıkça geri döndüm sana
:
tohumu esrik toprağına düşlendi
yeşerdi sen
rüyana üryan atılışlar esfelendi
nerdesinler de oturdum bekledim
ünlemlerimin tümünden iki damla gözyaşın kadar etkileniş yazılmadı
sudan bir vicdanım vıcısı ıslandı uslanmalarıma
öksüz bakışlarından sonra varsıl özlemlerim tavında ram oldu rahim
acıların rahminden doğdu gidişlerinin anlatılmaz büyümesi
hangi güzelin mutluluk tahtasına kalksam sözlüden kaldım susalya
isa'ya çarmıha dersleri musa’ya asa dersleri verdi ben ötelerim
kutsi kaçışların hüzünlü tilmiziyim
sense gözyaşı hocası
damlalarından not ala ala sel haldeyim
nefsin nefessiz hali ali aklanmaların susamışlığı
gri beslenmelerim yeniden yenidenlere
dün doğmuş bir bebek gibi kulağına ismini değil seviyormu okusam
bir ömür sever misin
ölsem yeniden ölsem, ölsem ölmeye
özler misin sende ölmelerimi
kalır mısın kalmalarımın kal halinde
alır mısın almalarımı al sahilinde
söler misin söylemlerimin simya sonsuzluğunda
akar mısın akışlarımın ak yaşlığında
ve de döner misin dönmelerin dünya halinde yirmi dört saat