bahçesinde ki nar ağacı oksijen pazarlamakta
gölgesinde karbondioksit üreticisi
elinde zifir, damarlarında nikotin
oksijen bedava
nar da
yuvam pansiyonun alımlı dilberi
salına salına yarıyor rüzgarı
tartının keyfini kaçıracak miktarda pudra yüzünde
ozona dokunuyor kokusu, ozan’a çekici
ozan'mı çocuğun adı da bilmem ki
şehir içi minibüsünün gözü yolunda, elli kuruş uğruna
şehirli zamparanın göz ucunda beş dakikalık manivela
yuvam pansiyonun alımlı dilberi
daha fazla inceltiyor içinde belini
yakışmıyor işte bu duruş narın doğallığına
zorlama
eline kalbur almamış
medyatik sürümlü kadınların
bukağılarına ayak uydurmuş delikanlı
alırken geleceğe çıkan rampadan önceki virajı
balatalarındaki kilitlenmişliği küfe yorar
ardından itelerken hip hop tarzlı muştular
ar'a hektarlık utanç giydiren ustalar
nü'yü sanata yoran baykuşlar
kasıklarında ki ahtapotu belgeselde görse kokoşlar
diyeceğim de
yıla kaç belgesel sığar
bugün süspansiyonu değiştirenler
yarın karbüratörde de sorun var derler
diyor bir bilen
uzak bir köyde yarısı yanmış çamın gölgesinde kalır
kaportası zaten değişmiş özentiler
çınaraltı kahvesinde ki muhabbet bâki
izbe bir ilçenin üvey çocuğu gibiyim
ben bile görüyorken gerçekleri
işlek caddelerin öz evlatları
hangi paralelin dışındalar
bir gün çocuğum olursa eğer öğreteceğim
bu medya
bu tarabya
bu koltukya
unutursa şehrimde bir zamanlar akanları
tut kulağından getir kilitbahir’e
de ki...
beyazdır benim en sevdiklerimin rengi
biri gelinlikli diğeri bu toprağın kefeni
şehrimden satın bir parça sıkıyorsa
o torunuma diyecek aynı şeyi
o da torununa
yani en az beş asır değişmez
yuvam pansiyonda ki şamatanın karışık ama samimi dili
gölgemin rengi
nar'ın dini
en fazla egzozu da değiştir
sonra avucunu yala...
Kayıt Tarihi : 17.7.2007 00:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Derin duyarlığın, mimarisi farklı ve yeni olan dizelerle yeni kurulan kuleler gibi.
Örneğin:
şehir içi minibüsünün gözü yolunda, elli kuruş uğruna
şehirli zamparanın göz ucunda beş dakikalık manivela
Örneğin:
uzak bir köyde yarısı yanmış çamın gölgesinde kalır
kaportası zaten değişmiş özentiler
çınaraltı kahvesinde ki muhabbet bâki
Ve şiirin bütünü.
KUTLUYORUM NE HOŞ SÖYLEMİŞSİNİZ,unutursa şehrimde bir zamanlar akanları
tut kulağından getir kilitbahir’e
de ki... VE SEVİNİYORUM SİZİN GİBİ İNSANLARIN VARLIĞINA ..SAYGIMLA..
Şiirin başlı başına öyle geniş bir panoroması var ki. Her dizeyle birlikte nelere acı acı gülümsemedim, nelere birlikte kızmadım, başkaldırmadım.
Fazlasıyla dobra, dışavurulmuş görünen öfke ve itirazlara karşın şiirsel bir söylem tutturulmuş... ki genellikle ikisi birarada zor bulunurmuş gibi gelir bana. Fakat Ali Aydoğdu başka şiirlerinde de başvuruyor bu tarza ve başarılı oluyor.
TÜM YORUMLAR (4)