SUS (TUR) DUN
Unut gitsin,
Unut gitsin be sevgili
Kaç mavide boğulup, kaç kızılda soğuduğumuzu,
Oysa ne çok tanelerimiz vardı, öğütülüp un olacak.
Dikendeki kızıl böğürtlen gibiydik,
Yağmurlar eksilmedi üzerimizden,
Olgunlaşamadık.
Zaman… En büyük düşmanımız mıydı?
Yoksa hasretin yaktığı ateş miydi aşk!
Vuslat su muydu, kör müydü sevdanın gözleri?
Aklımın içinde bir yığın soru yol alırken,
Kendimi bile anlamamışken…
Neyime seni anlamak,
Neyime bir bardak su bulmuşken,
Ummanları aramak.
Baharı müjdeleyecek turnaları beklerken,
Nerden bilebilirdim kanatlarının altına,
Yağmur kuşlarını sakladığını!
Heybende kara kışları getirip,
Yüreğimi buza yatıracağını…
Kendi ellerimi kendim ovuşturmalıyım artık,
Koynuma almalıyım senli ayazlarımı!
İki tarafı keskin bıçakla parçaladım kendimi
Bir yanım can özüm, bir canım sen!
Çektiğim acıların farkında mısın?
Farkında mısın nasıl nefessiz kaldığımın,
Canımı nasıl acıttığının!
Solmaz sandığım güllerimi budadın,
Ne çok dalım kırıldı, farkında mısın?
Kilit taktım, mühürlediğin dudaklarıma
Sitemlerimi suskunluğuma gömdüm
Şikâyetlerimi kaldırdım, farkında mısın?
Hadi şimdi sustur,
İçimdeki çığlık çığlığa sessizliğimi.
Ya da iyisi mi sen SUS-DUR!
Zaten söylediğin hiçbir söz erişmiyor
Sağırlaştırdığın yüreğime.
8/05/2016
Zehra AtasoyKayıt Tarihi : 24.5.2016 14:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Olgunlaşamadık."
Şiirinizi ikinci okuyuşumda bu dizelerin gözümde yer ettiğini fark ettim. Hayat veren yağmurların sıklığı artınca sel oluyor, fidanlar tutmuyor ne ince bir denge. Oysa tutan gülleriniz budanmış, zamana bırakmakta ne fayda...
Kaleminize sağlık, umutlarınızın yittiği gölgede üşüdüm.
beğeniyle okudum
Beğeniyle okudum
Zehra hanım,
kutlarım sizi.
Selamlar.
TÜM YORUMLAR (9)