Bir gün bütün arkadaşlar bir araya geldik sohbet ediyorduk. Birden sohbet sırasında arkadaşlarımdan birisi sırasıyla diğer arkadaşlara aşkın tanımını sormaya başladı. Bütün arkadaşlar sırasıyla bu soruya cevap verirlerken dikkatli bir şekilde verilen cevapları düşündüm. Nedense cevapların hepsi birbirinin aynısıydı. Kimisi bu soruya yaşadığı aşk acısından dolayı “-Aşk acı çekmekten başka bir şey değildir.”derken, kimisi de bunun tam aksine “-hayır! Bence aşk çok güzel ve büyüleyici bir şey bence herkes tatmalıdır.” Diyordu. Cevaplar net ve açık aşk’ın tanımı onlara göre ya acıdır ya da tatlı…
En son olarak ta cevap verme sırası bana gelmişti. Arkadaşım aynı soruyu bana da tekrarladı; ”- sence aşk nedir? Sana göre de acı mı yoksa tatlı mı? ” diye sorup beklemeye başlayınca ona tek tanım yapmıştım “- bence aşk bir süs biberidir.”ben böyle bir cevap verince hepsi birden dikkatlice bana bakmıştı ve söylediğimi anlayama çalışmışlardı. Bu soruyu soran arkadaşım alaycı bir gülümsemeyle “- süs biberi mi? Bu nasıl bir tanımlama, aşkı benzete benzete süs biberine mi benzettin? Kısaca ya aşk için güzel dersin ya da acı dersin olur biter. Süs biberi de nedir? ” demişti.
Bunun üzerine arkadaşıma “-aşkın en iyi tanımlaması budur.” dediğim de, hepsi birden gülümsemeye başlamıştı. “- peki, o zaman aşkı süs biberine benzettin ya, şu süs biberini bir anlat ta öğrenelim bakalım aşk nasıl benziyormuş.”diye söylenmeye başlamışlardı bana… Bunun üzerine başlamıştım süs biberinin hikâyesini anlatmaya;
“-Bir gün kasabanın birin de bir çiftçi yaşarmış ve bu çiftçi ne hikmetse bütün yetiştirdiği sebze ve meyveleri satar bir tek yetiştirdiği süs biberlerini satmazmış. Ve ne zaman da mutlu olsa güzel bir şeyler yaşasa hemen gidermiş bahçesine bir tane süs biberi yermiş ve başlarmış acı çekmeye fakat bu durumdan gene de haz alırmış.
Bu durum o köyde onu tanıyan herkesin dikkatini çekermiş ve bir gün meraklı olan komşusu artık dayanamamış ve sormuş bu çiftçiye;
“- kolay gelsin Ali amca sana bir sorum olacak.” demiş ve başlamış konuşmaya;
“- dikkat ediyorum da bütün sebzelerini ve meyvelerini satıyorsun fakat bir tek süs biberlerini satmıyorsun ve ne zaman mutlu bir anın olsa hemen gidip bir tane süs biberinden yiyorsun ve başlıyorsun acı çekmeye fakat gene de bu durumdan şikâyetçi olmak yerine haz alıyorsun demiş. Halbu ki çok özenle yetiştiriyorsun ve görünüşleri de çok güzel kimse senin kadar güzelini yetiştiremiyor aslında satsan çok para kazanırsın isteyen çok nasıl olsa…”demiş.
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta