Gecelerimi çalma ne olur,
Sabahlar özlemim olmasın artık…
Nefes nefese kalıyorum sensizliğin “sus! ” Darbesinde,
Dinleyecek kadar mutlu muyum sanki “o” eski radyodaki müziği?
Sabırlarıda eklemişim oturduğum tek kişilik tahta koltuğa
Karanlığın bana dostluğunu yaşıyorum
Müziğin ortak ritmiyle…
Tahta koltuğun beynimi kemiren aykırı sesi,
Seni düşünmeme mani oluyor…
Bir kalem olsa elimde diyorum, resmedeceğim zifirle dostluğumu,
Bulacağım yokluğunun içinde yok olmayan sevgimi…
Tül perdeyi hafif araladığımda,
Duygularımı tahrik eden rüzgarın esintisini duyarım yüreğimde…
Başımı hafiften kaldırdığımda gök yüzüne
İçerideki kör kütüğün bir eşide zaten dışarıda…
Müziğin bittiğini duyurur o eski radyo,
Hay aksi sırası mı şimdi hüzünlerimi bozmanın?
Yeniden mi başlamalıyım?
Köhne duygularımı körükleyen o mahzun geceye?
Haydi! Artık duyun beni umut yıldızları,
Sabahımı uzatmayın, döndürmeyin gecemi bilmeceye…
Kayıt Tarihi : 29.5.2014 03:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!