Düş bilediğimiz fukara yüreklerimize, sevda yakıştırdığımız kırık aynalalar, öptüğümüz şafakları yeniden yansıtıyor öykümüze...
Gidişine tanıklığımın esaretinde bir bulut, rengini terkediyor üstümüze.
Susarak kahpeleşen dilimde, lal haykırışlar.
Bilirim esrik muhattaplarda donuk bakışların, yangınlar da dağılışını.
Sigaramda sayamadığım nefesleri sana harcanmış şiirleri elbette...
Gözlerin iki dudak arası hasret öpüşler.
Gel ey sevda!
Her zaman yanımızda olacak kadının
her yerde yanında olmaya ant içtiğimiz
üç ayaklı dünya adaletiydi sevdamız;
sen,
ben,
gölgen-gölgem..
Devamını Oku
her yerde yanında olmaya ant içtiğimiz
üç ayaklı dünya adaletiydi sevdamız;
sen,
ben,
gölgen-gölgem..