Güler yüzler sanki söver gibi gelmişe geçmişe
Yarına söyle canlar nefes mi dayanır can mı dayanır
Kâinata inat kefensiz topraklara gömülüp gidiyorum
Hezimete uğramış sevgileri ayak tozumla ardımdan sürüyorum
Öfkeyle bakışım var keskin kılıç örsünde dövülmüş gibi
Kılı kılından ayırır gibiyim ömre can mı yoksa set mi dayanır
İsyankârlıkla aykırı yollar dolanıyor ayaklarıma inatla sürgülüyorum
Ucunu kaçırmış hayat yumağını kadere dolayıp sürüyorum
İbadeti yokmuş gibi hayatın günahına sarmalanır sanki bedenler
Sürgüne çekilen ruhları ezip görmezden gelenler
Ruhuma bir Fatiha okumasını bile bilmeyen yüreklere serilmişim
Ölümsüz sandığım kahırlı zamanın sandalını küreksiz sürüyorum
Beynimde hükümlü bıraktığım düşünceler firarda
Gardiyanı olan kalbim bin bir isyanda yetişin derki im da, da
Gidecek yer bulunur mu bilmem bir daha her cümlem esirim
Savruk düşünceleri serdim rüzgâra lodoslar eşliğinde süründürüyorum
26 Nisan 2011 Salı,
18:19:33
arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer…
belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine derince bakmasalardı eğer…