Sürüp Gelen Çağlardan Şiiri - Erdem Bayazıt

Erdem Bayazıt
43

ŞİİR


784

TAKİPÇİ

Sürüp Gelen Çağlardan

Yeryüzü bana mescit kılındı
Ant verdim toprak şahit tutuldu
Her sabah her öğle her akşam
İkindiyle yıkanarak yatsıyla donanarak
Seslerden bir sesle fırınlanıp
Sulardan polatlanan benim.

Geldim durdum önünde işte bir anıt gibi
Sıyırarak sırtımdan bir yılan giysisini.

Evet bir hançer ağacı gibi büyüyor içimde acı
Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde.
Kargaların sırtlanlarla anlaştığı bir günde
Bir yabancı fırtınaya tutulan yapraklarım
Kudüs'te Mescid-i Aksa'da
Belki bir batı karanlığında Topkapı'da
Yangına uğramışsa
Duymaz olmuşsa kulaklarım göklerin muştu sesini
Elbet kıracağım bir gün bu ihanet kelepçesini

Çün defterler açılıp hesap soruldukta
Yetimin hakkı soruldukta yoksulun hakkı soruldukta
Milletim omuz omuza verip
Kıyama duruldukta.

Gündüzler nasıl beklerse gecenin bitmesini
Sabırla söküyorum bu tarih gecesini.

Yüreğim usul usul vuruyor Kafkasyalım
Namludan yeni çıkmış sıcacık kurşun gibi
Dağlılar dağlar gibi ormanlar ordu gibi ağaçlar asker gibi
Bir şimal rüzgarı değil bir Şamil fırtınası
Tutsaklık haritası değil bir zafer coğrafyası
Can pazarında Azerbeycan'da
Bir türkü işliyor nakışını kalbimin üstüne
"Kurban olayım ayına ayına yıldızına"
Bir ucundan dünyanın öbür ucuna
Kan olup dolaşan damarlarımda
Arabistan'da Pakistan'da Türkistan'da
Şu anda
İran'da Afganistan'da.

Gecelerden bir gece en kesin bir tarih gecesini
Delecek elbet yangına uğramış gözlerim
İçimde kayalaşan bu güç bu savaş birikintisi
Sağdan sola kavisler çizerek
Ak bir kağıt üstünde dolaşır gibi
Dolaşan Asya'yı Afrika'yı Amerika'yı
Sonra bir solukta geçerek üstünden Avrupa'nın
Avrupa'nın Rusya'nın.

"Yememiştir hiç kimse
Elinin emeğinden daha hayırlısını"
diyerek
Şafak gibi alınlara terle yazılmış
Hakkın mutlak ölçüsünü
Elbet benim işçilerim çekecek
Emeğin kutsal direğine.

O ışık ki düşer bir zenci yüreğine
Birden aydınlık kazanır zulme uğramış bütün yürekler
Onulmaz Hint ağrısına tükenmez Çin sancısına
İsyanın Macarcasına ezilmenin Çekoslavakcasına
Yanmanın Polonyacasına direnmenin Vietnamcasına
Gerillanın Arapçasına
Yetişecek elbet benim müjdeci sesim.

Ey insan ey şimdilerde hep bir beklemeye duran
Duy zaman içre sürüp gelen bu sesi
Sürüp gelen çağlardan çağlara
Renk veren tarihe yeşil çağlayan
Savaşçı yüreğinden savaşçı yüreğine
Cezayirden senegalden
Yüreğimin içine Boğaziçine
Kelimelerden bir kelime diken yeryüzüne.

Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım
Dallar meyvaya dursun toprak tohuma dursun
İnsan barışa dursun selama dursun zaman
Sabır savaş zafer. Adım: MÜSLÜMAN

Erdem Bayazıt
Kayıt Tarihi : 25.5.2002 19:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Behruz Dijurian
    Behruz Dijurian

    Şiir güzeldi... Sonuysa özele kaçtı.. Tabi şairin düşüncesi... adım: İnsan... Nur ve huzur içinde olsunlar... bd

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kutlarım acıları ancak barış kardeşlik hafifletir geçirmez ama adımıza yakışan olamadık esas acı olan bu.

    Cevap Yaz
  • Metin Solak
    Metin Solak

    Sanırım 1979 da yazılmış bir şiir bu. Ama tarih tekerrürden ibarettir sözünü hatırlattı bana bu şiir. Ve süregelen zulüm. Afganistanda Suriyede Afrikada Irakta Türkiyede Rol aynı sadece Oyuncular değişmiş...

    Cevap Yaz
  • Dilruba Emine Genç
    Dilruba Emine Genç

    Geçmişe borcum kalmadı, tüm bedeller ödendi, defter kapandı artık.

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Şair; şiirini o kadar ince duygularla dile getirmiş ki destansı bir üslupla insanlığa davet ve birliğe çağrı olmuş. çOK ÇOK HOŞ BİR ŞİİRDİ. BEĞENİ İLE OKUDUM. TAM PUAN +ANT. RAHMET DİLİYORUM yAZARA saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)

Erdem Bayazıt