Sürükleniyorum Bilinmeze

var mıdır
yeryüzünde
tanımı olmayan
acı mı
tatmadın mı gömerken sevdiğini
kara toprak kapatırken üstünü,
yüreğinde
hissetmedin mi kanayan yarayı
farketmez
vicdan mı / aşk mı
önemli olan yürek yarası,
içime gömmedim
hasretime zincir vurmadım
yutmadım yüreğimi acıtan sancıları
dolanmadım harmandaki luğ taşı etrafında
oturdum kuru taşın üstüne
annemin verdiği keçi kıllarını saç diye bağladım
bez bebeğe...
aklıma gelmişken
benimde yüreğim yara bere içinde ,
saf duygulara yer bırakmadı ki
hoyratça hayat...
ölümü düşünmedim ki
aşkı bileyim,
romanlar beni romantik yaptı
devir desen ayıp dedikleri herşey
yaşamanın mutlu anıydı
fırsat olmadı ki,
sevmelere ,
aşk mektubu yazmak
bilmem ki...
sigara dumanı tarzım değil
müptelayım zirvelerdeki buluta,
takılırım esen rüzgarlara
ıslanırım yağmurlara
hayallerim gezdirir bütün dünyaya
neresi benim evim bilmem ki
aşk hayali kurdum
buz gibi üşüttü yüreğimi
umut bağladım yıldızlara
kaydılar ellerimden
tutunamadım sevmelere
güvenemedim kör talihe
savurdu hazan gibi yellere
sarı yaprak misali takıldım
bir hayale
hala sürükleniyorum bilinmeze...