Adadaki küçük tepede,
Karıştığında saçlarının kokusu esen rüzgara,
Yaşamı hissettim ciğerlerimde...
Görmemeye çalışarak bizi bekleyen sonu,
Çaldığımız altı gün ve gece,
En yoğun kesitiymiş otuzüç yılımın.
Levent'in yerinde denizi seyrederken;
Mavi durgun sularda gördüm,
Kanımı donduran, gelecek kaygısını.
Tavşan Adasının kayalarından,
Beynime inşa ettiğim sur,
Sonsuza dek canlı kalacak!
Burçlarında siyah saçların,
Dehlizlerinde ılgıt ılgıt kokusu teninin,
Zindanlarında çaresiz ben...
O kıstak ikiye böldü hayatı.
Batısı bir rüya gece gündüz süren,
Doğusu acımasız gerçeklik bildiğimiz.
Bir gece yarısı,
Kalemi orda kırdık göz yaşları içinde.
Ankara'ya taşıdı bizi,
Birkaç saat daha çalma arzusu.
Sonucu ertelemiştik sadece.
Galip gelen fikirler eyleme dönüştü,
Acımasızca,
Görüşmeyecektik hiç...
Tıpkı ölümlülüğü yeni kavramış gibi,
Boyun eğdik.
Yola çıkarken;
Kendi hayatlarımıza, yalnız ölümlerimize dogru,
Metanet diledik birbirimize,
Olası zorluklara karşı...
Samsun, 18.09.2004
Sinan DemirKayıt Tarihi : 25.5.2006 22:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bence bu şiirin sahibi büyük şair olucak.
TÜM YORUMLAR (2)