Sürprizlerle gelen günleri seviyorum. Hele bir şeyleri artık öyle değil, böyle yapmaya karar verdiğimiz zamanlarda, bize akla gelmeyen bambaşka yaklaşımlar sunan günleri daha da çok. Yaşamda böylesi günlerin varlığı, yenilerinin de olabilme ihtimalini müjdeliyor çünkü bir yanıyla. Sürprizler, yeni yaklaşımlara olan hevesli açlığımızı sembolize ediyor.
'Okuyucu olmak ciddi iştir' diye düşünüp bu konuda bazı sonuçlar çıkarmıştım kendime. Düşündüm ki; bir kitap okunduğunda onun içindekileri beynine yerleştirmek gerek. Ve buna yardımcı olması adına, bazı satırların altını çizip, yanına çiziktirmeli cümlelerin çağrıştırdığı birikimleri. Öyleyse ilk koşul; kitap kendimizin olmalı.
İşte bu düşüncelerle yoğunlaşmışken aklıma Nietzche geldi. Diyordu ki 'Yeni bir kitap, yeni bir yaklaşım getiremiyorsa onun iyiliğinden nasıl söz edilebilir? '
Okuyucu rolümü usul usul bu düşünceler ışığında değiştirmeye soyunurken; ilk kez kâğıt üzerinde doyasıya kalem oynatabilmek amacıyla bir kitap seçtim kendime ve gidip satın aldım onu: Virginia Woolf`ün Mrs. Dalloway`i.
Tamamını Oku
Düşünce;
'iyi ve kötü'nün ötesinde olursa o zaman sürpriz olur sanırım.
Yazı hakkında düşündüm..
yazı bize öğüt vermek derdinde değil..Her ne kadar yazı da önermeler ,dertleşmeler varsa da okuyucuya, asıl derdi bu değil yazının..
Yaşamın yeniden keşfi ve buna vesile olan olaylara dikkat çekiliyor..Buna vesile olan şeylerin yaşamın içine gizlenmiş tevafuklarla (denk gelmelerle) zaten bizi şaşırtacağını söylüyor..Ama şaşırmak geçmişten gelen bilgilerle yeni verilen verilerin mukayesesi suretiyle olabilir ancak.. Dün için mantıklı bir izahtan yoksun olanlar elbette bugün karşılaştıkları yeni şey hakkında da mantıklı bir düşünceye sahip olamazlar. Çünkü ne aradıklarını bilmeyenler buldukları şeye de bir anlam veremezler..
Mutlak ve salt doğruların değil yanlışlamalar neticesinde öğrendiklerimizin asıl ilerlemeyi ve kişisel oluşumumuzu tamamlamayı sağladığını , yanlışlamalarınsa çoğu kez bize bir sürpriz ironi veya skandal şeklinde gelebileceğini hissettirmeye çalışıyor yazı
Şairler samanyolunda bile bir kuyruklu veya kayan yıldızın skandal oluşturmasını bekleyecek kadar ümitli insanlardır aslında..
skandal deyip duruyorum ama umarım bunu paparazzilerdeki anlamında anlamaz okuyucular..
'Yeniden ve en baştan başlamalı düşünmeye'. Denemekte yarar var. Duyarlı yüreğinizi kutluyorum.
Suna Doğanay
Kitapta tümce ya da satır altı çizmişliğim yoktur... diyeceğim ama yalan söylemiş olurum. Okuduğum onca kitaptan sadece bir insanın kitabında yaptım bunu, Ümit Yaşar Oğuzcan'ın şiir kitaplarında. İlgimi çeken ve anlatılan çizimlerin yapılacağı sayfaya kağıt parçası koymuşluğum vardır. Evet, kitabı satın aldığımızda elbette sahibi biz oluyoruz. Göçtüğümüz zaman ardımızda bıraktığımız kitaplarımızı okyanı onca çizgiyi niye çektiğimizin sorgusuyla boğuşturmamak lazım. Aydın Üzerine Tezler adlı kitabım bu çizme sebebinden dolayı bana hiç geri dönmedi. Ben değil, ödünç verdiğim kişi tarafından.
Kitap sayfalarının defter gibi kullanılmasını doğru bulmuyorum. Defter... ne ilginç bir söz. Def ter...
Gidip sözlük karıştıracağım.
:))
Aslında yaşam çok ironik Sevgili Dostum...Her gün öyle kocaman çelişkiler yumağıyla besleniyor ki, bazen kendini kaybediyor insan. Belki de istediğimiz kitabımızın kelimelerinin altını değil, yaşamımızın anlamının harflerini kalın çizgilerle betimlemek...Her zamanki gibi zevkle okuttun, her zamanki gibi düşündürdün. Aynur'ca söylemlerinin zevkiyle...
Kişi içinden gelen sesi dinlemeli bence...Özelliklede Edebiyat alanında...Denemeniz oldukça başarılı..Kutluyorum..Saygı ve selamlarımla.
Bu yazımın yazıldığı tarihteki ilk hali sondaki cümleyi de barındırıyordu.
“Önce derin bir nefes alarak, yeniden ve en baştan mı başlamalı düşünmeye…”
Düzenleme safhasında, çarpıcılığı artırmak maksatlı olarak bilerek çıkarmıştım onu yazıdan...
Şimdi Yunus Güzel’den gelen yorum beni yeniden bu açıdan da bir kez daha düşünmeye yöneltti.
Yazıda da dendiği gibi düşünceler yeniden sorgulanmaya açık olmalı. Ve yazılar finallerinde net doğru budur gibilerden okuyucuyu bir doğruya direk yöneltir bir içerik barındırmamalı bana göre de....Ki bütünüyle ele alındığında net doğrunun alıntılanan cümle olduğu konusunda ben net değilim:))) Kaldı ki; yazı başlangıcında da belirttiğim gibi olmamalıyım da; önüme kendi ellerimle duvarlar örmemek kaygısından dolayı....
Sonuçta; Yunus Güzel'e çok teşekkür ederek son cümleyi yeniden ekliyorum yazıma..
Sevgi ve saygılarımla..
Aynur Özbek uluç
'Her kitap bir hayattır' demişti bir yazar...Bütün hayatlar da birbirinden farklıdır.Okuyucular, aynı kitabı farklı yorumlayıp, farklı yerlere çentik atabilirler. Bu onların yaşama bakışıyla doğru orantılıdır.Okuduğunu içselleştirirken, eğer bir arayış içinde değilse, sadece kendine uygun gelen bölümlere ağırlık verirler. Yerleşmiş bir felsefesi varsa, okuduğunda kendisiyle uyum taşıyanı ve uyum taşımayanı ayrı ayrı değerlendirirler.Yani her çizilen cümle okuyucunun beğendiği cümle değildir.
Senin yazında da zaten bu anlam var. Ya da ben öyle yorumladım..Ama ben yine de düşüncelerin ve yorumların,son günlerin moda deyimiyle 'Ucu açık' olması gerektiğini söylüyorum. Kalıplardan uzak durulmalı...Yerleşik düşüncelerimizi zorlayan bir düşünceye, ön yargıyla bakıp reddetmeden bir 'acaba' demeliyiz... Çünkü gelişmenin anahtarı,sorgulamaktan geçiyor...Yazının finalindeki yargının en sonuna ' Ya da okuyucuda...' denilebilir mi, bunu da düşünmek gerekebilir... Bu konuda yazacak çok şey var aslında ama bu bir forum değil yorum olduğu için kısa kesiyorum... Düşündürdüğün için sağol...Sevgiyle...
Yine de, bazı satırların altını çiziyorsan bu o kitapta felsefenin yedirilmediği anlamına gelir mi? Bence gelmez. Kitapta felsefe bir bütün olarak olduğu halde bizi etkileyen sözlerin altını kalemle(aslında beynimize çentik atmaktır) neden çizmeyelim ki! Şahsen okuduğum tüm kitapları çzimişimdir. Konunun önemine (veya beni etki derecesine göre) yanlarına yıldız koyarım. Dört yıldız koyduğum bölümler sürekli aklımdadır. Üç yıldızlların da büyük çoğunluğu.
Ancak burada AYNUR ÖZBEK ULUÇ'u tebrik ediyorum. Okuduğu kitaptaki her satırı anlamlandırmaya çalışıyor. Bu yüzden bu denemede AYNUR ÖZBEK ULUÇ'un altını çizip yanına dört yıldız koyuyorum.
Sevgilerle...Metin KÖSE
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta