Bugün bir dilenci gördüm yolun başında
Oturuyordu küçük çocuğuyla yolun soğuk taşlarında
Elini tuttuğu çocuk dört beş yaşlarında
Acı, hüzün, mahcubiyet akıyordu ikisinin de bakışlarında.
Geçerken gözüm takıldı ikisine
Bir an takılıp kaldım dilencinin sesine
Dikkat kesildim bir kelimesine
Şimdi daha bir güç veriyordu sesine
Suriyeliyiz diye bağırdı bir an
Suriyeden geldik biz diyordu
Kucağındaki çocuk açlıktan ve susuzluktan inliyordu
Allah rızası için bir sadaka diyordu...
İnsanlar ise umursamaz bir şekilde geçip gidiyordu
Kimisi üç beş kuruş önüne bırakıyordu
Kadın ise minnet dolu gözlerle bakıp dua ediyordu.
Aman Allahım dedim bu ne garip bir hal
Kendi toprağında yaşamak değildi onlara helal
Dilim ağzımda kurudu, bir an oldum lal
Kendi toprağı ona haram olmuştu
Zulümden kaçıp bu yaban elde kurtuluşu bulmuştu
Baştaki, kendi halkına bunu layık görmüştü
Aman Allahım bu nasıl bir duygu nasıl bir düşünüştü
Bu dilenci kadın gibi bir sürü kişi yollara düşmüştü
Bu halkın başı, bunu onlara nasıl reva görmüştü? !
Avucumdam kadının önüne bozuk bir para düştü
Geçip giderken önlerinden
Şimdi ise dönüp onları izliyordum geriden
Keşke daha fazlası diye düşündüm.. Daha fazlası gelseydi elimden
Sonra bir kez daha dönüp bakarken
Bir dua döküldü sessizce, dilimden:
Allahım sen kimseyi ayrı koyma yerinden yurdundan sevdiğinden
Sana sığınırız modern firavunların şerrinden...
Aydınlık bir kapı aç ve kurtar zulme uğramış tüm insanları zulmün pençesinden...
22.08.2013
Kayıt Tarihi : 21.8.2013 23:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!