...türk askeri cerablus'ta...
Hürriyeti özledik, usandık tuzaklardan
Hep müjdeli bir haber, bekledik uzaklardan
Coni'nin köpekleri, bizi dertlere saldı
Nice seneler geçti, gözümüz yolda kaldı
Seher vakti ufuktan bir güneş gibi doğdun
Haçlının uşağını, gözyaşlarına boğdun
Sen varsın yanımızda, sahipsiziz demeyiz
Seni burda gördük ya, ölsek de gam yemeyiz
Aydınlattın geceyi, müjdeci şafak gibi
Gönül gönderimizde yükseldin bayrak gibi
Hortlamış haçlı ruhu, ümmeti salmış derde
Hakikati görmüyor, gözüne inmiş perde
Kutlu vatanımızı elimizden aldılar
Her şeyi kirlettiler, umutları çaldılar
Şanlı toprağımızı bölük bölük böldüler
Türkmen kardeşlerimiz vatan için öldüler
Gidenlerin ardından, ağıtlar yaktı Fırat! ...
Askerimi görünce coşkuyla aktı Fırat! ...
Selâm durdu hilâle, can geldi akışına
Gözyaşı eşlik etti, buğulu bakışına
Osmanlı bâkiyesi, yolunu gözlemişti
Barut fıçısı toprak, kokunu özlemişti
Bükülemez bileğin, ey Osmanlı evlâdı! ...
Dünya tam altı asır, ezberledi bu adı
Kimse yenemez bizi, bu ümmet dik durdukça
Hain bölemez bizi, yürekler bir vurdukça
Gazan mübarek olsun, zafer inananların
Yüreğinde korku yok, Allah'ı ananların
Kanımızın remzidir, bayraktaki alımız
Kalmadı sizden başka tutunacak dalımız
Bu toprak Osmanlı'ya tarihin emaneti
Zalimleri bulacak Yaradan'ın lâneti
Bizi yalnız bırakma, devran başa dönmesin!
Gecemiz aydınlansın, ışığımız sönmesin
Sahipsiz koysan bizi, ülkülerimiz yetim
Mızraplarımız kırık, türkülerimiz yetim
Ey kahraman askerim, bırakma elimizi! ...
Ölüm bahçelerinde soldurma gülümüzü
Öylece yaşıyoruz; çekiçle örs arası
Sizlerle sağalacak yüreklerin yarası
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 17:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!