Bir filmin son sahnesini
severim en çok,
vedaya sığındığında ses,
ceylanın yüreğine değerek ıslaklaşan bakış,
helallik telaşındaki son nefes.
Sokak lambasının yalnızlığına üzülürüm,
bir kaldırım kendi taşını keser,
ve şiir uzanır yola sere serpe,
bir kafiye bulut refakatinde,
karşıdan karşıya geçer.
Sana yanarım bir de Suriye'deki Iraklı çocuğa,
boynundaki ip asırların toplu faturası gibidir,
ip utanır imtina eder,
Kabil'den sonra, sonsuza kadar nam olmam mı diye,
göğün bile ağırına gider, gözünü bir bulutun ardına saklar,
acaba büyürler mi, sakal bıyık çizince çocuklar.
Kayıt Tarihi : 15.12.2013 16:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
http://suriyehaber.wordpress.com/2012/08/07/suriyede-teroristler-irakli-cocugu-asti/ Asmak, katletmek için çocukları, sakal, bıyık çizsek yeterli neden olur mu acaba elimizde? ? ?
Kutlarım,şiir çok çarpıcıydı..
Kimi var Iraklı çocuğun? Olsaydı keşke... Keşke o curcunada, o hoyrat iklimde bulunmasaydı, sahiplenenleri olsaydı...
'Refakatçi bulup, karşıya geçmiş şiir...' Harika betimleme, arayışımızı çok güzel anlatmış........ Bütünüyle mükemmeldi Latif Bey, Genç Şairim...
Kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (9)