Belki de bedenimde iklimler değiştirir yüreğinden bu sürülmüşlüğüm
Belki de gözyaşlarıma bent kurar sana gizli gizli biriktirdiğim kırılmışlığım
Belki de biz diye bir şey yoktu, belki de biz; kendi kendime bir hayal kurmuşluğum
Ama inan taht-ı ilah da olsa hiç görülmemiş daha, kovulduğum yere geri dönmüşlüğüm.
Diyelim ki sürülmüşlüğümdendir bu yerimden sarsılmışlığım
Diyelim ki bu kadar çok sevmişliğimdendir sessizce ayrılmışlığım
Diyelim ki dalından düşmüşlüğümdendir pervasızca savrulmuşluğum
Ama bir gün aklına gelirsem de inan yine aklına gelmemdendir unutulmuşluğum.
Tut ki sen, sen değilsin, sen; kendi kendime bir sevgili gibi sevmişliğim
Tut ki ben, ben değilim, Tanrı’dan sana bir armağanmış gibi verilmişliğim
Tut ki biz, biz değiliz, kısır bir gönülde evlatlıkmış gibi alıp büyütmüşlüğüm
Ama sevgim, inan o gerçektir yaşamayı o kadar severken uğruna ölmüşlüğüm.
Biliyorum, bütün bu sözler de hatırlayıp kendi kendimi üzmek için yazmışlığım
Biliyorum, galiba hala seni görebilmek umudumdandır bu dünyada kalmışlığım
Biliyorum, belki de hiç aklına gelmiyorumdur, belki de bunlar kendimi avutmuşluğum
Ama inan yüreğinden sürüldüğüm kadar koymadı ülkemden toprağımdan sürülmüşlüğüm.
Kayıt Tarihi : 19.9.2012 10:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!