Gri bir koridor boşluğunda kaldı yüreğim. Ellerim vedasız bir ayrılığın ıslaklığında. Gidişinin üzerinden kaç mevsim geldi geçti. Hala bütün radyo programlarında sesin, afişlerde bakışın duruyor bu kentin her köşesinde. Acı haykırışlarla uyanıyorum sana daldığım uykulardan. Düşlerim karabasanlara emanet.
Ölüp ölüp diriliyorum yokluğunda. Gözlerine bağımlı bir tiryaki gibi, bakıp bakıp gözlerinin içine, dağılıyorum. Adıma uygun gidiyor biraz da hayat. Kaçak doğdum, sürgün yaşıyorum bu diyarda.
Bana seni sorsalar şimdi, bahar derim gülüşüne. Yağmur sonrası gökkuşağının yedi rengidir, tenini her zerresi. Ellerin ateş, yüreğin suskun bir sevda. Gözlerin kurşundur bedenimde dolanan. Seni anlatmaya yetmez kelimelerim. Yeni imgeler ararım güzelliğini anlatmaya. Hiçbir dilde güzelliğini anlatacak bir cümle kurulmamış daha. Sıcaklığına hiçbir iklimde rastlanmaz.
Bazen serin bir sam yelisin cehennem yangını yüreğimde, bazen güneşten bir parçasın buz tutmuş bedenimde. Yaşanılası bir iklimsin, mevsimlerime can veren. Toprağımda yeşeren taze bir fidan. Dağlar kadar özgür, sular kadar berraktır yüreğin yüreğimde.
Artık katarından çıkmış bir tren gibi hasretin. Katli vacip yüreğim yine suskun. Şehir sele teslim olmuş gözlerimde. Mecburi çıkmazlardadır yine yolum. Yoldaşım yok. Şimdi sen bile yetmiyorsun sana sürgün yüreğimi avutmaya.
Şimdi sürgünlerdeyim. Bir yanım kar boran, bir yanım Nuh’un gemisinde acı bir tufan. Yorgun adımlarla yürüyorum, yitip gittiğin sahilde. Dalgalar çarpıyor yüreğime delirmişçesine. Hasretin böğrüme saplanan paslı bir hançer. Yokluğun yüreğime kurulmuş hain bir pusudur. Sevdamı yağmalıyor soysuz bir gece.
Kayıt Tarihi : 13.9.2005 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!