Gel, kır şu zinciri.
Kurtar beni esaretten.
Prangalar göğsümü sıkıyor.
Demir kapılar benliğimi ürpertiyor.
Rutubetli duvarlar üstüme geliyor.
Ranzamda günlere yer kalmadı.
Bu kaçıncı sensizlik, kaçıncı gece?
Şömine ateşinde kitap okumak,
ellerimi avuçlarında gezdirmek
ve bıkmadan, usanmadan, her an
susamışçasına gözlerini, seni izlemek…
Gözlerini özledim, sesini özledim.
Gülüşlerini, eşsiz sözlerini özledim.
Denizi, mavi gökyüzünü özledim.
Ahh, bir kurtulsam şu karanlıktan!
Saati hatırlamayalı epey oldu.
Gündüzü, geceyle karıştırıyorum.
Elmanın, üzümün tadını unuttum.
Her öğünde acı, her öğünde keder.
Ne zaman yeniden mutlu olacağız?
Bu eziyetler ne zaman son bulacak?
Senle geçen mutlulukları özledim.
Ahh, bir kurtulsam şu karanlıktan.
Güneşi, ayı, yakamozu özledim.
Çiçekleri özledim, yıldızımızı özledim.
Seni özledim, seni ve seni özledim.
Kayıt Tarihi : 25.10.2018 23:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
11 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA
![Savaş Barha](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/25/surgunde-ask-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!