Bu dünya böyle olmamalıydı derdi babam
Çok kirlendi saçlarımız
İçimi sızlatırdı eserine ihanetin bedeli
Sabah, doğmayan güneşti hayallerimizde
Akşamlar bizi özlerdi, biz geceleri
Biz, bilge duygularla gülerdik
Yine de ihanet içinde yaşardık geceleri.
Aşka sokuldukça
Gölgeler öfkemizi örterdi
Biz seni unuttuk bir kuşluk vakti
Aslında yolumuz
Sana eriyen zamandı ruhumuzda
Hâlbuki aşk, sevenler için hakikatti.
Hangi pencereye koşsam
Evrenin resmini görürdüm gözlerinde
Anlardım ki sen vardın
Sen vardın baktığım her yerde
Dağların denize inen gölgelerinde
Dalgalar ağlardı her gece.
Ben sana âşıktım
Ben sana bakardım hayran gözlerle
Öfkesine esir insanlara üzülürdüm
Sabit değildir özlemler resmine bakarken
Coşkun sulara karışır gözyaşlarım
Bir gül için bülbül olup ağlarım.
Seni düşündükçe ruhum genişliyor
Alma benden senle dolu ümitlerimi
Ne bu dünyanın adamıyım ben
Ne de bu dünya benim
Aşk için sana açtım ellerimi
Tıpkı bir makas gibi.
Kuytu bir kış gecesiydi zaman
Saatlere bakmadan yaşıyorum seni
Duymak istemiyorum dünyanın son sözlerini
Ayak izlerimde bıraktım hatıralarımı
Döndüm sırtımı dünyaya
Yüzüm kâinata bakıyor
Gördüm, yıldızlarda varlığının esrarını
İşte yavaş yavaş çıkıyorum
Evrenin merdivenlerinden aşkın otağına
Ne kadarda mutluyum bir bilsen
Kalbimin sahibi elbette sen.
Her şey güzeldi kuşların dostluğunda
Kuşlar senin eserindi
Aşk için her gün kalbim kanar
Güllerin hicranında bülbüllerin figanı var
Bir avuç ömür ekleyemem sözlerime
Rüya mıydı, hayal miydi
Veya ne kadarda gerçekti yaşadıklarım
Aşk için varlığımı armağan ettiğim andır
Benim sürgün yıllarım.
Akçay – Mart- 2013
İbrahim YılmazKayıt Tarihi : 12.3.2013 13:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)