Sürgün Veren Fidandan, Ulu Çınar'a...
Dinle ey gölgesinde huzur bulduğum çınar,
Dinle yanı başında yeni sürgün verdiğim…
Yanında sen olmasan yanar bu fidan yanar…
Bir-iki yaprağım var… güç-belâ bitirdiğim,
Böyle kim görse beni, senin filizin sanar…
Dinle ey gölgesinde huzur bulduğum çınar…
Şu başım senin gibi erecek mi göklere,
Toprağın yüreğine değecek mi köklerim…
Hiç özenmedim inan, içi boş kütüklere…
Arşa gem vuracağım o günleri beklerim…
Uzanacak mı elim ak yüzlü meleklere,
Şu başım senin gibi erecek mi göklere…
Serçeler konsun bir gün dallarıma isterim,
Benim de başucumda sürgün versin bir fidan…
Her gece kumrularla mehtâbı seyrederim…
Sabah karıncalarla uyanırım uykudan…
Yaralı bir bülbülün mâtemiyle öterim…
Serçeler konsun bir gün dallarıma isterim…
Nasıl büyürüm nasıl kırılmam anlat bana…
Bu rüzgârlarla başa çıkabilmeyi öğret…
Omzunun hizasından bir kere baksam sana…
Başımın tâcı olsun yaprağından bir demet…
Nasıl boy veririm ben, yılların inadına…
Nasıl büyürüm nasıl kırılmam anlat bana…
Ey çınar yalvarırım sakın beni kurutma…
Senden bir çiy damlası yeter serpilmem için…
Bazen göz ucuyla bak… varlığımı unutma…
İhtiyacım var sana… büyüyebilmem için…
Alma benden gölgeni, başkasıyla avutma…
Ey çınar… yalvarırım, sakın beni kurutma…
Kayıt Tarihi : 23.12.2008 21:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)