Karıştım toprağa, yağmurdum çamur oldum
Yalnızlığımı cinler ekip biçtiler
Çölde ateşle gezinen hayalet oldum.
Alnım lekelendi, borular üflendi kavmimin üzerine
Şehrin ucundan iyi adamlar beklerken
Gözden kaçmış göçlere mülteci oldum.
Ne sığabildim, nede saklanabildim
Sır küpü tuğlalardan şehirler gezdim
Sular sayıkladım kıyısı olmayan
Yaklaştıkça kaybolan gemilerden oldum.
Gençliğim nerede durduysa ben orada sınandım
Okullara kandım, müfredatlara katlandım
Ruhumun işgaline molasız ağıtlar
Surda açılan gediklere sıkışan defter oldum.
Güneş eritemedi şu taştan adamı
Dumanını ciğerime çekmişim ürkek şairlerin
Habil’i Kabil’den dinlemenin keyfinde yeniçağ
Bir seccade bile eskitememiş sebeplerim
Sağ göğsüme saplanan kurşuna kahraman oldum.
Kitaplarımı sürdüler resmi arabaların içinden
Hesaba çekiliyor ressamlar aynamın arkasında
Kim takar boynuma çağın paramparça felsefesini
Yokluğa üflenen, sürgün seyyah oldum…
Kayıt Tarihi : 14.6.2023 11:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!