okyanuslar, dağlar da girmiş olsa aramıza
duyacaksın gönderilmeden yırtılan
bu mektubun inciten buruk sesini
perdeyi aralayıp bakmak geçecek
hüzün çiçeği gözlerinden
bir dünya ki kapısız penceresiz
baksan ne göreceksin?
senin olmadığın bir dünya da sensiz
sürgünde yaşamağa mahkum olduğumu
nereden bileceksin?
gelemiyeceğimi ve arayamıyacağımı
eğer sana gelemiyorsam
bağışla bir tanem aramıyorsam
bilki çok sevdiğimdendir seni
loş, kasvetli kaldrırımlarında bu kentin
kalakaldım yetim bir aslan yavrusu gibi
toprağı taşlaşmış çiçeğim, sararıp soluyorum
her günün sensiz sabahında ağrılarla doğuyorum
kahır şerbeti içip ıstıraplar içinde ölüyorum
çağlamıyorlar gürül gürül akan çavlanlarım
göllerim, nehirlerim yataklarında can çekişiyorlar
geceler yaralarımı kanatan birer mızrak
girmiyor bir türlü çuvala
.....
sana hiç demedim demi bir tanem?
şans talih kader kısmet
çalmadılar kapımı, çıkmadılar hiç karşıma
bindirdiler lanetli sürgün trenine
yol almaktayım dura kalka kıyamete
sana neden mi söylemedim bir tanem?
ne gereği vardı sürüklemeye seni de
ardım sıra sürgün cehennemine
onca dert, sırtımda tonlarla çile
çileler yumak, yumak olmuş
darağacı ilmeği gibi boynuma dolanmış
aç açabilirsen çöz çözebilirsen
.....
birazdan tan yeri ağaracak bir tanem
bense hala yorgun kaldırımları
kusmuklu eskimiş sokakları arşınlıyorum
düşümde bana uzatmıştın ellerini
oysa bana dudakların gerekti
sağ yanağımda son öpücüğün silinmedi
bu sürgün yuvası uğursuz kentte
bana seni hatırlatmayan bir şey, bir yer
bir köşe arıyorum
yok, yok bulamıyorum!
rotasını şaşırmış acemi kaptan
çölde Leyla'sına yanan Mecnun'um
ince, ince yağan yağmur
usul usul düşen karlar şahidim
ah be bir tanem söyle!
yüreğime ne ettin böyle?
bekleme pencerelerde boşuna gelmiyecek olanı
sürgünlere gideni döner mi sandın?
sevgi gücü aşamadı sürgün duvarlarını
geriye getirmeyecek sürgün trenleri sevgilini
bir tanem affet beni!
mektubumu göndermeden yırtıyorum
affediyorsan, affedebildiğin kadar yücelirsin
.....
inanmıştık aşkın, sevginin gücüne
güvenmiştik sihrine, büyüsüne
kanmıştık parlak, süslü sözlerine
'aşkın önünde hiçbir kuvvet duramaz.'
meğer kocaman kuyruklu bir yalan
hain bir aldatmacaymış...
Kayıt Tarihi : 12.9.2008 18:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
güvenmiştik sihrine, büyüsüne
kanmıştık parlak, süslü sözlerine
'aşkın önünde hiçbir kuvvet duramaz.'
meğer kocaman kuyruklu bir yalan
hain bir aldatmacaymış...
Dinmez Er
YÜREĞİNİZE SAĞLIK BU GÜZEL ŞİİRİNİZ İÇİN KUTLARIM SİZİ KALEMİNİZ DAİMA IŞIK VE UMUT SAÇSIN GÖNÜL SESİNİZ HİÇ SUSMASIN SAYGILARIMLA +10PUAN
KUTLARIM DİNMEZ BEY...MÜKEMMELDİ...
İçsel tutsaklığın sürgünüdür bu.. Dokunamamanın, özlemin sürgünüdür.. ölmeden ölmek var ya .. işte bu böylesi bir ölümdür. Bir betimleme, bir anlatım ve bir imgeleme abidesi olmuş şiir. Var mı öyle yüreğine dokunmadan okumak..
Ustalıkla işlenen dantel dantel başarını kutlamak tüm değer yargılarınza az gelir... ^+10
En derin sevgilerimle.
TÜM YORUMLAR (4)