Aklımın algıladığı kadar seni idrak ediyorum
Yaman bir tanımdır seni evrende algılamak
Kalbimin maruzatının arzuları hiç bitmez
Aklını herkül zanneder bazı insanlar
Hal bu ki en büyük ihtirasları aldanmak.
Yeryüzü ile gökyüzü arasında birliği sağlayan
Zümrüdüanka kuşu birden bire hayat ağacından
Kehkeşanlar ülkesine bizi terk ederek uçuverdi
Hikayenin aslı astarı var mıdır bilen yok ama
Masala inananlara kim bilir ne ganimetler getirdi.
Bizi mutlu eden gerçek neydi derseniz?
Ne aklımızın karanlığa kürek çeken zikzakları
Ne levhaları ret eden zamanın çağdaş ruhu
Ne de maddenin heykelleşmiş ruhsuz plazaları,
Hiç birisi kalbimizin aşkla izdivacı değildir
Bize huzur veren gerçek kainatın ahat cevherdir.
Şimşeğin ışığı yol gösterdi gece karanlık ruhuma
Ömer gibi levhaların ruhu ok gibi girince aklıma
Kalbimi tayga ormanları kapladı Fizan çöllerinde
Metruk bir zemin iken ruhumun nasipsiz mağaraları
Şimdi şükrümde bir sevdadır aşkın gerçek mimarı.
Nasipsiz soysuzların levhaları idrak yetisi yoktur
Onlar varsayımlar ülkesinde kör olarak yaşarlar
Hakikat karşısında onlar davul çalsan duymazlar
Hükümsüz bir andır gerçek sandıkları yaşamları
Görmesi gerekenler görecektir pırlanta mekanları.
Sürgün dünya sınavının hikmetini acaba kimler biliyor
Ebediyet tarlası dünyada ot gibi yaşayanlar ne ekiyor
Bir nutfeden halk edildiğini bilenler malumat sahibidir
Sürgün dünyamızda aşka yolcu olduğunu kaç kişi biliyor
Kaç kişi aşkın bir zerresi olduğunu ruhunda idrak diyor.
Nisan - 2022
İbrahim YılmazKayıt Tarihi : 29.5.2022 01:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!