SÜRGÜN
Sürgüne gönderildim yanından
Bilinmez tenha yolara doğru
Döner miyim sana bilmem bu yoldan
Sırtıma yağarken hasret yağmuru
Anladım ki dünya cennet değilmiş
Kader hükmünü önceden vermiş
Mecnunda leylayı böyle severmiş
Bizim gibi sevenler hep sürgün yermiş
Şimdi uzaklarda sürgündeyim
Bir daha yanına nasıl döneyim
Kalbimde savrulmuş gitmiş herşeyim
Ardına bakıpta kalan benmiyim
Ömür sensiz gönül sensiz
Yaşıyorum ben kimsesiz
Yaşamakta dennez ya buna
Ölüyorum sessiz sessiz
Öyle bir sürgüne düşmüşüm ki
Hasretini bile yasaklamışlar
Yanımda olmayışın bir şey değil ki
Gözlerini benden saklamışlar
Yanağında açan tomurcuk güle
Özlem duyarken güzel yüzüne
Tahammülüm yokken sensiz bir güne
Nasıl dayanırım ben bu sürgüne
Sofranın başında elimde kaşık
Öylece durupta kalırım bazen
Hani hiç sevemezdin başka bir aşık
Yanında ben yokken eğlenip gezen
Seni unuttuğumda gülse de yüzüm
Bir gün boyunca böyle kalamıyorum
Siyah bulutlarla kaplı gökyüzüm
Hayattan bir zevk alamıyorum
Hep senin aşkınla dolsada kalbim
Oysaki kalbinde çok azmış yerim
Sona erdi bütün güzel günlerim
Gittiğinden beri sürgünlerdeyim
Bu sürgüne ben ceylan bakışlım
Mecburen katlanmak zorundayım
Hala ilk günkü gibi karaysa kaşın
Bil ki ben yine senin yolundayım
Senden uzaklara düşse de yolum
Boyun eğip buna razı olmuşum
Peşinden koşupta çok yorulmuşum
Şimdi uzaklarda başka sarhoşum
Gündüzüm güneşsiz geceler aysız
Sürgüne düşmüşüm ben yapayalnız
Ayrılık boynumu bükmüş zamansız
Unut beni sevdiğim kavuşamayız
8 Ağustos1999 Pazar (09:40)
Kayıt Tarihi : 14.12.2020 21:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!