kızıla bulanmış bu şehrin saçaklarında
uçsuz bucaksız ummanlardasın
kopup geldiğin yuvan
uçuşuyor zihninde
attığın her adımla
izleri silikleşiyor geçmişin
taşıyor seni hiçliğe
yoksun artık gülüm,
yoksun
toprağından kopmuş
sürgün yemiş gibisin
yapayalnız
kimsesiz
gariban
ve de acemi
sen artık
sadece çocuklarının anılarındasın
düşlerinin ardında
dolaşmaktan yorulmuş
dosta aç
sevgiye susuz
biraz maceracı
çokça karamsar olarak
soruyorsun gülüm
soruyorsun
ardında huzmeyle
kayan yıldızın onca iştiyakını
bakıyorsun gülüm,
bakıyorsun
gözlerinde ötelere özlem
dudaklarında tevekkül edasında bir kıvrılış
yazgına eyvallah eden
buruk bir tebessüm,
susuyorsun gülüm,
susuyorsun
hücresinin bir köşesinde
gözleri karanlıkta körleşmiş
çilesi sona ersin diye
alnı secdelerde morarmış
bir mücrim gibi
susuyorsun
dokunsan
günlerce konuşacaksın gibisin
yok be gülüm!
bu değildi ki özlemin bilirim
ama darağacına yürürken
ne anlamı var artık bu sorguların
son anda gelen
af müjdesinden başka…
Kayıt Tarihi : 22.3.2016 17:18:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nazım Nasuhbeyoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/03/22/surgun-373.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!