Gitmek, sadece git-mek...
I
Yakılan ateşler daha sönmemiş
Dikilen fidanlar büyümemişken
Denizler hala serüven tüterken
Sırtlayarak umutları, anıları, şafağı
Bırakmak sevdaları ve yurdu...
Anlamsız, adaletsiz ve acımasız
Türevsiz, tuzsuz, muştusuz, susuz
Aç, açık yarınsız ve uykusuz...
Büyük bir şiddetle patlayan
Yakan, acımasız bir volkan…
Uzaklık ve yakınlık yok artık
Gerekçeler kayıp, yanıtlar firari
Dün acıya kesmiş, gün karanlık
Geceler, siyahî mavi, çocuk katili
Sanki tarihin intikam yemini…
Yüreğinde çılgın bir ıssızlık
Yarın, faili meçhul bir azabın sesi
Sen, sürgün’e gidiyorsun şimdi...
II
Ellerimi unuttum
Demir parmaklıklarında ülkemin
Künyeme “vur” emri kazınsa da
Özgür ve mutlu bir asiydim
Akdeniz kıldım karanlık hücreleri
Darağacını salkım söğüt gölgesi
Ülkemdi orası, hasret ocağım...
Adımı unuttum Antep'te
Ankara'da okul kitaplarımı
İki gözüm İstanbul'da
Kurumayan kanımı unuttum.
Sürgünlük yakar yüreğimi
Karartamasa da kanatır
Dilim Türkçem kaldı
Anadolu bozkırlarında…
Sussa da koynumdaki isyanım
Uyumaz, hüznüm ve gözyaşlarım
Gezinirler içinde sisli uykularımın
Uslanmaz, söz anlamaz, uzlaşmaz...
III
Ülkem, yaralı yârim,
Tutkum, hasretim, can evim
Dünyadaki cennetim...
Gökyüzüne her baktığımda
İstanbul gelir aklıma
Düşlerimde daima bir mavi turna
Atlarım kanatlarına düşerim okyanuslara
Ulaşamam, varamam oraya...
IV
Uzaklık ve yakınlık yok artık
Gerekçeler kayıp, yanıtlar firari
Dün acıya kesmiş, gün karanlık
Yarın, faili meçhul bir azabın sesi
Sen, sürgünsün şimdi!
Olmayacak adresin bir daha,
Benliğin artık, top-yekûn sıla…
Ateşlerini ve ninnilerini,
Anılarını ve şiirlerini
Gömüp gidiyorsan
Başını alıp gidemiyorsun
Adı sürgün olan o bilinmeze
Denizi, dağı, dostları, aşk bağı
Yağmurları olmayan beldelere...
Belki bir daha hiç
Doyasıya küfredemeyecek
Türküleri mermi gibi sektiremeyecek
Güneşe doyamayacaksın…
V
Sürgün çıkınları hasret yüklüdür
Her şey yarım ve saldırgan
Fotoğraflar ıslanmış, anılar kırılmış
Öfkeler dahi uyutulmuş...
Tanrılar, tapınaklar,
İnsanlar, sınırlar, uygarlıklar
İnançlar, reddetmeler!
Bağışlamalar, suskunluklar
Renkler, isimler, ismi olmayanlar
Bir anafor olur, hasret gibi yağarlar.
VI
Sürgün, yüreğini bırakmıştır ülkede
Sabrını kuşanır yaban elde sessizce
Her koşulda acı çeker
Son mermiyi tüketmişçesine…
Sadece acı...
Yaşamın tamamı suretinde...
2006 Paris
Ayşe Hülya ŞensoyKayıt Tarihi : 26.9.2016 20:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!