Mert bir delikanlının yalvaran gözleri
gururunu ayağının altına alıp çıktığı yola
döşediği taş diye kumladı üstünü
aşkını, evini, kahvehane arkadaşlarını.
Çekti gitti mi acaba?
Sormaya yetmeyen kelimeler düğümlendi boğazına
Nedir suçum günahım? diye soramadı dostlarına
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim