Sıcakta yanarken, soğukta donduk
Kimi döşeğe, kimi köşeye konduk.
Acem illerinde, Anadolu’yu sorduk.
“Aha şurasıdır” dediler.
Şahin, kartal, doğan birlik de uçtuk.
Denizlerde yüzdük, dağlarda koştuk.
Kimiz ağıtlar yaktı, kimimiz coştuk.
“Aha şurasıdır” dediler.
Sarp kayaları, kum tepelerini geçtik.
Ne karnımızı doyurduk, ne suyu içtik.
Yan gelip yatığımız, gün gibi dinçtik
Aha şurasıdır dediler.
Taştan hanlar yaptık, yollar boyunca
Atları sürdük vadiye, sesler duyunca
Bir başka cenkti o, karnımız doyunca
Aha burasıdır dediler.
Ordumuzun en önünde, bir deli oğlan
“Alparslan’mış” diyorlardı, adını soran.
Belde kılıç, elde Kuran, kalbinde iman
“İşte burasıdır” dediler.
Anadolu denen yeri, kim müjdelemiş.
“Bu toprakları Türkün” diye söylemiş.
Bizans’tan başka, hiç ordu görmemiş.
“İşte burası” dediler
Malazgirt ovasında, kesildi yolumuz
Bir mola verdi, çadır kurdu ordumuz.
Yürekleri titretir, uluyunca kurdumuz
“işte Anadolu” dediler.
2020
Kayıt Tarihi : 18.8.2020 23:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!