Nedir bu kum fırtınaları
bitek toprağımı çölleştiren
alınterimi beş paralık eden
canımdan damla damla süzülen
nasıl sürüklenmişim buzul çağlarına
tüm boyutlarda körleştiren beyazlık
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
'sağır gecelerde durmuş saatler
tanrıya özgü diyorlar yalnızlık
insanlık onurumda boy veriyor
beşinci mevsimde donmuş yeşiller'
ilkiki dizede sağır geceler, duran saat ve tanrıya özgü yalnızlığa vurgu yapılarak yalnızlık ölümle eş tutulmuş adeta. ve bir başkaldırı insanın bu yalnızlığına. beşinci mevsim insanların mutluluk içinde yaşayacakları, alışılmış dışında bir dünyayı (insan iklimini) imliyor. başkaldırı; insanlık onurumda boy veriyor dizesiyle bağlanıyor beşinci mevsime.
'iliklerim sarsılıyor robotlaşmış gözlerde
soluğumu kestiren yürek ağrısı
çelik grisi boşluk ellerde
unutulmuş ilk insanın birlik çağrısı'
sitem ve yalnızlığı algılayış robotlaşmış gözler imgesiyle dile gelirken, 'çelik grisi boşluk ellerde' dizesiyle soğuk ve mekanik ilişkiler (hatta yapımında çelik-demir kullanılan silahlar) bir kez daha gösterilerek; yalın ve kirlenmemiş insanın (ilk insanın) çağrısı anımsatılıyor bize, yirmibirinci yüzyılın yalnız insanına.
bu güzel şiir için yüreğine ve duyarlılığına sağlık demekle birlikte çağrının, çağrımızın karşılık bulacağı yarınlar dileğiyle.
dostlukla
sağır gecelerde durmuş saatler
tanrıya özgü diyorlar yalnızlık
insanlık onurumda boy veriyor
beşinci mevsimde donmuş yeşiller
iliklerim sarsılıyor robotlaşmış gözlerle
soluğumu kestiren yürek ağrısı
çelik grisi boşluk ellerde
unutulmuş ilk insanın birlik çağrısı
sadece muhteşem diyorum.nilgün hanım.saygı ve muhabbetlerimle...
Elbette olmamalı.. Devran değişmeli.. Ve değiştirecek güç önce insanın kendini kendisiyle değiştirmesi, sonra suya atılan taşın suyu halka halka etrafa yaydığı gibi, etrafa değişimi yaymalıdır..
Tebrikler..
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta