Öyle anların içinde bulunuruz ki bazen, saatlerce bir noktayı izler dururuz. Belki bir tavanı seyrederken belki de otobüs durağında kuru yapraklı ağaçlara bakarken..
hayat işte tam olarak bazen böyle..içinde olduğum bu durum, hissettiğim bu şeyin adı tam olarak nedir? bilemiyorum…bu zamana kadar yaşadığım her şey bir öncekine hiç benzemiyor, ve ben her defasında bunu atlatamamaktan korkuyorum. Her şeyin ardımızda kaldığını biliyoruz, geçmeyen her yaranın bir gün kanamayacağını da. Ama şuan olduğum yer bir öncekine benzemiyor, geçip geçmeyeceğinden yine emin değilim. Kendimi sorgulamaktan alıkoyamıyorum, kendimi hiçbir yere koyamıyorum.
Düşüncelerim karmaşık bir hâl alıyor ve ben kafamda hangi kapıyı açsam başkalarla yüzleşiyorum…
Yaşamak nasıl bir şey bilmiyorum? Bir hayat var ortada, hayatım diyebileceğim kadarıyla yok. Merkezden çok uzaktayım, kıyısında yahut köşe bi’ yerlerde.
Hayatınız için çaba göstermek gerekir, bilirsiniz çünkü mücadelesini vermediğiniz hiçbir şeyin önünüze altın tepsiyle sunulmadığını. Ama bu öyle bir şey değil ki..! Bunu anlatamıyorum kimselere.. ortada bir hayat varsa gereken çabayı gösterirsiniz , ben göremediğim bu hayatın neresine çaba göstermeliyim?
Kafamda yine bir kapıyı çekip çıkıyorken, halledememiş olmanın verdiği ağırlıkla birkaç adım atıyorum.
Bu, hangi yıkılmışlığın kalıntıları? Bu, neyin telaşesi?
Acele acele koşuşturduğum bu yol, yanlış anlaşılmamak için nefes nefese konuştuğum bu insanlar, kendimi açıklamak için durduğum kapı duvarlar, bu neyin sunturlu fırtınası?..bakmışım ama görememişim, bağırmışım için için ama hiç kendimi dinlememişim, var olmuşum ama yaşayamamışım.
Çok uzaklarda aradığım o şeyin, aslında bir o kadar yakınımda olduğunu düşünüyordunuz değil mi? Yanıldım, yanıldınız, yanıldık..
o şey, hiç bana ait olmadı.. hiç benim değildi..
tıpkı size de emanet olduğu gibi.
Hayatı uzun bir tren yolculuğu gibi düşünün, yer yer duraklar mevcut, zaman içerisinde farklı yerlerden geçiyorsunuz, güzergah aynı, yol aynı ama değişen şeyler sürekli. Geçmiş ve geçecek olduğunuz dört mevsimli ülkeler hatta ve hatta şehirler var. Ama sizin geçiyor olmanız benim de o yolculukta olduğumu kanıtlayamaz.. benim yerim sunturlu bir durak şimdilerde, benim her mevsimim şiddetli, her yönüm izbe bir harabe..
Kayıt Tarihi : 5.2.2025 01:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!