Uzaklarda, dağlarda, bulutlar arasında;
Denizde, görünmezde, bir güç var duymadın mı?
Renkleri müze gibi kelebek kanadında-
Sergileyen bilince daha ulaşmadın mı?
Suyu kirazda tatlı, limonda ekşi koyan,
Erikte lebiderya, nar'la sulanmadın mı?
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Sn, Şahin
Bedenlerin bir daha dirilmeyeceğine dair manayı nereden çıkardınız. "Bedenin tapusu yok" deyişinden siz bunumu anladınız. Yoksa sizin bedeninizin bu dünyada kalacağına dair tapusumu var. Yazılanı anlayan kafa, okuduğunu anlayan kafa olduktan sonra insanları "sen ölümden sonra dirilmeye inanmıyorsun" ithamı ile muhatap etmek lazım.
Bendenize ait şiirlerde aynı cümlede birli, ikili ve hatta üçe varan çoklu mâna zuhuru benzetme, istiare, Mecazi Mürsel, Kinaye, Teşhis, Tariz, Tenasüp ve Tevriye gibi edebi benzetme sanatları icra edilerek tarafımca işlenmektedir.
"İnsan öyle büyük ki Allah onda mazruftur" mısrasında böyle bir iç mâna serdedilmiştir.
İnsan inandıklarını siret dünyasına yerleştirerek imân kutusunu oluşturur. Allahı tespit eden insan, 'O'nu içine alır. İçinde saklar. Bu anlayışta insan zarf, Allah'da insanın inanarak içine yerleştirdiği mazruftur. İnsan tarih boyunca en kıymetli varlıklarını zarf içinde saklar, korur ve inanır. Siz içinizde Allah sevgisi saklamıyormusunuz. Saklamıyorsanız sözüm yok. Saklıyorsanız düşünmeden bu eleştiriyi neden yaptınız?
İnsan, insan için pröblemdir. İnsan Allah için pröblem değildir.
Filvâki selâmlar.
Din muhtevalı şiirler yazan arkadaşların çok dikkatli olmaları gerekir. Yoksa kaş yapayım derken göz çıkaranlardan oluverir. Mü'minlerin her mevzuda olduğu gibi bu mevzuda da değişmez ölçüleri başta, Kur'anın muhkem ayetleri sonra da onlarla musalaha eden sahih hadislerdir. Şair ya da şaire bunların dışında ölçülere tabi olursa hem kendine hem de muhataplarına panzehir diye zehri vermiş olur.
Sadece ruhların baki kalacağı ve bedenlerin bir daha diriltilmeyeceği görüşü onlarca Kur'an ayetine ters düşen gayr-i dini bir görüştür.
İnsanın zarf -haşa- Allah'ın da mazruf olması iddiası da Kur'anın muhkem ayetlerine zıt düşen batıl bir iddiadır. İnsan mahluk Allah ise onun Halık'ı ve Malik'idir.
Hayırlı çalışmalar.
Sn, Şahin
Bedenlerin bir daha dirilmeyeceğine dair manayı nereden çıkardınız. "Bedenin tapusu yok" deyişinden siz bunumu anladınız. Yoksa sizin bedeninizin bu dünyada kalacağına dair tapusumu var. Yazılanı anlayan kafa, okuduğunu anlayan kafa olduktan sonra insanları "sen ölümden sonra dirilmeye inanmıyorsun" ithamı ile muhatap etmek lazım.
Bendenize ait şiirlerde aynı cümlede birli, ikili ve hatta üçe varan çoklu mâna zuhuru benzetme, istiare, Mecazi Mürsel, Kinaye, Teşhis, Tariz, Tenasüp ve Tevriye gibi edebi benzetme sanatları icra edilerek tarafımca işlenmektedir.
"İnsan öyle büyük ki Allah onda mazruftur" mısrasında böyle bir iç mâna serdedilmiştir.
İnsan inandıklarını siret dünyasına yerleştirerek imân kutusunu oluşturur. Allahı tespit eden insan, 'O'nu içine alır. İçinde saklar. Bu anlayışta insan zarf, Allah'da insanın inanarak içine yerleştirdiği mazruftur. İnsan tarih boyunca en kıymetli varlıklarını zarf içinde saklar, korur ve inanır. Siz içinizde Allah sevgisi saklamıyormusunuz. Saklamıyorsanız sözüm yok. Saklıyorsanız düşünmeden bu eleştiriyi neden yaptınız?
İnsan, insan için pröblemdir. İnsan Allah için pröblem değildir.
Filvâki selâmlar.
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta