Babasına getirdiği su kadar aziz olan bir çocuğum
Tanrı beni rahmetinden mahrum etmeyebilir
O halde bu gökyüzüne talibim
Devrederse günahlarım bir gün bana
Hadi yağmurun yağmadığını farz edelim,
Dünya'ya gelince ilk sözüm annem
Hep seni yaşarım biricik aşkım
Varlığım, herşeyim sen özüm annem
Bülbülün aşkından derindir aşkım
Uğruna canımı veririm annem
Devamını Oku
Hep seni yaşarım biricik aşkım
Varlığım, herşeyim sen özüm annem
Bülbülün aşkından derindir aşkım
Uğruna canımı veririm annem
Mesela nedense şu aşağıda ki şiirim bana hiç bir haber etme gereksinimi duymadan..Sanki anonim bir şiirmiş gibi..- siz şu naifliğin daniskasına bakın- şiirin altına da Adımı yazrak kimi sitelere asılmış..
Yani hiç ama hiç bir şiirim değil, şu aşağıda ki şiirimin kimi sitelere asılması – bana sorsalar, tabbi rica ederim zaten şiirin turşusunu kurmak gibi niyetim yok diyeceğim ama- nedendir acep! Herhalde asanlar ve okuyanlar biliyor.. fakat tam da gündem meselesi herhalde ondandır..Ben de kimilerine yardım olsun diye önce biraz yüreğime ve – mutlaka keşfedilmişi tekrarlamadan üreten aşklı anlayışla – sonra kalemime özgüvenle saygıyla..
YANARSIN...
Verdinse gidenli umut oyunu
Ev ocak bir soba iş aş istersin
Ot ile kömüre lâyık boyunu
Onursa tandırda, köze yanarsın
Giderse zehirli duman yakana
Can diri bir tabut mezar yalvarsın
Boş içi kendin kul sanan bakana***
Kandınsa yuvada, ırza yanarsın
Buldunsa erdemi kepi üstünde
Dar simgesi varsa başın söylesin
Zihin ikinci kat mıdır fesinde
Girdinse zeminde, kaza yanarsın
Açtınsa kendine özün özgürde
Uç çiçek tozunla doğa yeşersin
Hürriyet bin yıl yok manipüle de
Adamsa sofu mu, doza yanarsın
Düzense düzensiz çağ *anksiyete
Körpeler uyuştu sorumlu kim sin
Yozlaşmalar lükste alt metropolde
Yavrun kandırılır, dize yanarsın
Dinciyse kulun da bakın sözüne
Nankörse insan der, peki sen nesin
İç temizlik tamdır vicdan dininde
Erirse buz dağın, güze yanarsın
Sanaysa inancın bu bağırma ne
Top yeküne sin de hesabın sensin
Senin tapun sana bundan bana ne
Cennetse huri çok, kıza yanarsın.
Nadir Sayin
Derme -çatma sözlerle hikmetli söz söylemez.Kaleminize güveniyorsanız yazın da okuyalım
Maharetinizi eserlerinizde görelim.
Âlemlerin Sultanı Hazreti Muhammed(s.a.v)
Yüce dâr-ul ukbâda sıddıkların yârisin
Onsekizbin alemin en kutlu envârisin
Ey Canların Cananı,Dertlilerin Sultanı
Mumin olan kulların Him-ü Şefâat Kanı
Zikrederken ismini alır derin düşünce
Genleşen tüm hücreler toplanır ince ince
Çekilir enginlere mavi-beyaz bir sütûn
Başkalaşır bu benim birden başlıyor sükûn
Tüm âhengi gördükçe içimden gider naşâd
Bir an nefes alıyor dinlenir ah-u feryâd
Seni bulan bulmuştur sol yanına koymuştur
Âşkla deryaya dalıp hakk nuruna doymuştur
Âşık Veysel Karani senin âşkından yandı
Gül’ü Gül’e taç edip bir bülbüle boyandı
Çok istedi görmeği vuslat için can attı
Annesine hürmeten hasreti ağır tattı
Gönülden sevmişti O,bağlıydı didârına
Göz yaşı döküp durdu Ahmed-i Muhtâr’ına
Derdi veren yüce râb dermânını vermez mi?
Hazretİ Eyüb gibi sabreyleyen ermez mi?
Nihayetinde ödül Kutsal Hırka-ı Şerif
Miraçtaki kokuyu getirdi iki Ârif
İlim-İrfan Sultanı Âşık Yunus neyledi
Nur-i Muhammed dedi için için göynedi
Sordu sarı çiçeğe kalp gözünden bakarak
Ateş böceği gibi gece kandil yakarak
Gül sizin neyiniz ki kokusuyla mest eder?
Koparıldığı zaman sararıp solup gider?
Sarı Çiçek Yunus’a:Gül, Muhammed teridir
Tevhid sahnesinde O, yananların yeridir
Ey ilâhi Nâkkâşı nâkş içinde görenler
Ey gönül aynasında nakşeyleyip erenler
Balık karada ise bilmez suyun tadını
Bugün ha yarın derken duymaz öz feryadını
Yanıyor ya Habib’im şu yüreğim yanıyor
Dün ü tekrar ederek bu günüm aldanıyor
Ya Râb yol göster bana Havuz’una al beni
Bir mucize göster de Rayihâ’na sal beni
Melahat Temur
Değerli şair, yorumlarınıza katılmamak elde değil.Hay! kaleminle bin yaşa.
Klavye vs düzenlemelerle..Tekrarla!
Şiir biraz da böyle olmalı..Anlaşılmalı, sorgulamalı ve düşündürmeli.. Bilmece..kimi bilmişlerin çevirisine mahkum olan şiir halka birşey veremez.., insana bir şey veremez.. Ancak gördüğünüz gibi iki üçünün kendi kişisel meselesine malzeme olur! Kendini kabul etme ve kendini kabul ettiği gibi kabul edilmeyi bekleyen kişilerin kısır horoz ile tavuk düvüşüne benzer..
Neyse konu, biz olabilen benlerin sorunu değil..
Gelelim gündeme..ve hepimizi ta edebiyat, sanat, şiir..şair boyutlarını dingiline kadar ilgilendiren..şu önümüzde ki seçimlere… Kemal ağbeyimiz (İspir) benim siyasi görüşümden çok farklı yerlerde olsa da umarım kazanır ve ucube ısırgan bakış ve gerici zihniyet hak ettiği yere göçer.. Sanatın..edebiyatın değeri artar ve genel paydan hiç olmazsa % 0,5 oranında devlet sanata bütçe ayırır..
Başarılar Kemal abi..
Sitenin sahibi, belli bir ideolojiye saplanmama konusunda bu köşe seçicilerini solladı diyebiliriz.. Bakın artık yıllarca tek reklamını yaptığı AKP den sıyrılıp CHP reklamları dahi ana sayfada görülür oldu! Tabii umarız site tüm siyasi partilere (reklamlamada-görüşlerinde) açık olur. Edebiyatın siyaset üstü olduğu işte öyle teyit edilir. Yoksa siyaset konuşmayı yasaklamak değildir..
Tüm ideolojilere, tüm inançlara ve onların görüşlerine açık olması da edebiyatın onlar üstü olduğuna kanıttır. İnançta vicdan özgürlüğü biraz da budur..Yoksa adam ha bire ben A yım ben paşayım ben AAAAAAA yım.. Ve mesela burda bir D olan yani İsa ya gönül veren Hasan abimiz örneği olduğu gibi..O her daim AAAAAAAAAA brozanları çalan tek dinli B..C..D..E..F..Y..Z dışlayan zihniyetler edebiyatı, şiiri, şairi işte gördüğünüz gibi kendi emellerine böyle kullanırlar.. Ve Vicdanlarını Allaha havale ettik.
Adem bey derseniz.., o kendi havasında..artık telefonlara dahi çıkmıyor.. Yani zaten kendisi esasında telefon edilmeyen telefonlara çıkmıyor.. çünkü telefounun sahibi değil sanki sahibinden aşırdığı telefonlu edasıyla ve bir tutumla karşınıza çıkıyor ya da:
Zannedersem uzay yolculuğunda bu şiirle bir sentez yapma peşin de mi dir nedir!..Uçun bakalım..sonunda konacağınız yer..sünteli..sünnetsiz..kefenli, kefensiz..kara toprak..hepimizin geleceği/konacağı mekan..; ister kabul edin-etmeyin gerçek böyle!
Saygılar..
Bu şiir çok şeyler söylüyor da anladığımı anlatmaya gücüm yetmiyor hani ben de çocuğum ya.Anlatamayınca da oturup
ağlıyorum.:))
Meneviş hanım; 'Sünnet' diye; bir kişin ihdas ettiği adetlerine ve koyduğu kanunlarına denir ki; burada kasdedilen sünnet; Sünnet-i Resulullah (sav) dediğimiz hayat tarzıdır! Yani hazreti peygamber (sav) in vahy-i ilahi kıstaslarına göre yaşadığı ve yaşanmasını tavsiye ettiği Nebevi ve medeni en nezih yaşam modelidir! Bu sünnet tabirinin içine söylediği Hadis-i şerifler de girer ve her Hadis, Vahy'in 46 cüzünden bir cüzüne istinat eder!
Bela-i malumat efendim.
''Edep-hayâ çerçevesinde'', yalan ;
Veya yanlışlarla var sen oyalan ...
Şiir var ortada , bir absürt resim ;
Sonsuzca at , olma hiç geri kalan...
Şiir ; bilmece çözmek , yorum;sonsuz atmak mı...?
Birkaç adet herzeye , milyonları katmak mı...?
Serbestçe düşünüyor , herkes bir şey söylüyor ;
Lâkin , şâirden fazlasını , düşe-yatmak mı ...?
Gözlerimi seveyim diye , caka satmak mı...?
Maşallah bu kısım, tebrikten ziyade atışmalara sahne oluyor, uzun zamandır ne zaman baksam burada, mutlaka bir atışma var ve ne hikmetse genelde aynı kişiler atışıyor. Arkadaşlar o kadar forum sayfası var, hem ora daha geniş :) :)
Hak Sahini; AKIL sünnetinden bahsediyorsan haklisin.
Yine geldik YÜZ ülkesine.
Sair, 'bir cocugum' demis. buradan yola cikarak YÜzün birini kullandim. Akil sünneti olunca konu, memleket meselesi, hatta gögün rengi meselesi oluyor, dogru. durum itibariyla, cocuklarimiza sunacagimiz, 'boyama kitabi' temiz bir gelecek anlamini yüklenirse, bizim cocuklaimiza bir gelecek sunamadigimiz anlamina gelir. konu derinlesir, Adem ve havva'ya misafir gideriz, toplayici toplumdan sonra tarim toplumunda el etek öpme merasimi bitince bilginin denizine gideriz. fakat dikkat, en deneyimli dalgic bile vurgun yiyebilir.
zaman zaman icinde, evvel zaman icinde, gögün renki sakliymis bir sandik icinde. :)
saygilar,
Sayın Ulvi Ziya,kişinin eseleri yaşı- başı hakkında mutlaka bilgi verir.Eserlerinde kendi kişiliğinin izlerini mutlaka yansıtır.
Her insanın kendi nefsine verdiği bir öğüt vardır ve sürekli hatırlamak ister.
Beşikten mezara kadar eğitim-öğretim devam eder.Ben de bunu kendime hatılatıyorum,eğer ben kendimi düzeltirsem toplum da düzelir,bir insan bin insandır.....
Felsefi düşüncemi yansıtmamın sakıncası ne olaki?
Sürekli aynı konu üzerine odaklanıyorsunuz!!
Kemendini takmışsın bir gedâ derviş misin?
Goncalara ışk veren yoksa meneviş misin?
Yunusu ele verir Risaletü’n Nushiye
Yaratılış tezinde dört unsuru anlatır
Mukayese ederim aklımda biteviye
Her bir sifat âdeme dört kusuru anlatır
Özümde müslümanım ancak sufi değilim
Bu düğümü çözmeye henüz kâfi değilim.
Melahat Temur
Bu şiir ile ilgili 83 tane yorum bulunmakta