Zemheri ayazında gecenin koynunda
Yine buz kesti yüreğim
Geceler sabaha yol alırken
Gün güneşe veda ederken
Sessizliğinle seni yaşıyor olacağım
Gökyüzünün zifiri karanlığında
Çalamazsınız umutlarımı
Gelecekteki yarınlarımı
Engel olamazsınız düşüncelerime
Hakkınız yok
Özgürlüğümü elimden almanıza
Gelirken güneşin yüzünü, çiçeklerin sarısını morunu kırmızısını gördüm
Güneşin gülümseyen yüzünü, bulutların pamuk tarlasına
Dönüşmüş halini gördüm
Bakmadım sadece gördüm
Görene her görüntü tuvalden çıkmışçasına
Bir güzellik
İlk görüşte gözlerine vuruldum
Ağlama sen zeytin gözlüm ağlama
Çekilenler gelip geçecek
Ağlama sen kara gözlüm ağlama
Yapılanlar kar kalır sanma
Ağlama sen zeytin gözlüm ağlama
Ey hayat ne alıp veremediğin var
Neyi bekliyorsun, neyi sorguluyorsun
Okadar mı zor aldıkların vermek
O kadar mı ağır bu yük
Gel açık açık konuşalım seninle
Sen aldıklarını geri ver
İnsandır bizim kabemiz
Sevgidir bizim yolumuz
Canlardır bizim pirimiz
Gelenlere selam olsun
Türküdür çaldığımız
Ayağıma pranga
Ellerimde kelepçeler
Yüreğimde sevgin var
Aşka tutsak
Sana köle
Ölümüne
Yağmurlu ve puslu bir havadayım
Yüreğim hüzünlere yol aldı yine
Sonbahar mevsimi sararmıs solmuş yapraklar
Düştü birer birer dalından
Bir o yana bir bu yana
Dolaşıyorum yaprakların arasında
Dostluk için yürekleri açarız
Sevgi alır sevgileri sacarız
Dostlukları günlük değil
Ömür boyu saklarız
Gönül koydum dost yoluna
Hak Muhammedin adına
Misk-i amber güllerini
Süre süre size geldim...Sunay BİRİNCİ
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!