Sumrular Da Uçar Şiiri - Deniz Başaklı

Deniz Başaklı
8

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sumrular Da Uçar

I - Ağaçlar ve İnsanlar Hakkında

-Merhaba

adım Salka

insanların siyaha renk

sıfıra sayı dedikleri bir yerden geliyordum

büyük bir adamın 'bu böyle olur' demesini

ve bir kız çocuğunun hapishane önünde şarkı söylemesini

aklımda tutuyordum

Yastığımın altında biriken ellerimle

ve kirletilmemiş salıncak hayallerimle

yalansız kırmızıydım

Yaban bir babanın elinde ölüyordu uçurtmam söyleyemem

söylersem ben de ölürüm ve kazanmış bile sayılmam diyordum

Bahçede bir kardeşim tomurcuklanıyordu

eski sevgilerin bağbozumunda

bahçeye gölgeler doluyordu

cemrem bir mevsim erken kayboluyordu karanlıklara

kuşlar uçmak için kanatlarından birini veriyorlardı rüzgara

gökte ay kaseden içiyordum sustuklarımın vebalini

ev kenarında ayak önünde tütsülerden nevruzlara

ben hiçbir zaman sarhoş olmadım diyordum ağlayarak

ağaca çıkıyordum bir mezar yeşeriyordu altımda

düşüyordum ağaçtan bir kalın ip havaya fırlatılıyordu

bir soytarı sürünüyordu alkış tutan kalabalık önünde

ben kardeşimin yapraklarını tutuyordum ellerimde

Diyecek ne sözü vardı da gelmişti ölüm

hendeklere saklanmıştı eskiyen silahlar ve gelincikler

kadınların dudaklarından yeni yarama yansımışlardı

bugün sondu adım gibi biliyordum

göğü delen bir ağacın merhametine eğiliyordum

ağaç bir dua bilmiyordu

olsundu

belki rasgele atılan bir tohumdan yeşermişti

kökleriyle çoktan ölmeye yatmış dünyayı tutuyordu saçlarından

ben kardeşimin gölgesinde hiç vermediğim bir sözü tutuyordum

Az önce biri öldü diyordu savaş şapkalı küçük

ama ben sumrudan başkasını duymuyordum

yarım adım yaşayan ihtiyarın rüyasında

yağmura küfrediyordu denizdeki bir zengin

bir köylü toprağa diz çökmüş ağlıyordu

olsundu

hayattı adı iki yalanın bir gerçeği yenmesinin

acıyla dolup gözyaşıyla eksilmesinin

Sonra ezanlı bir ağacın gölgesine düşüyordu uçurtmam

o gün ben kendimi öldürseydim bile kazanmış sayılmazdım diyordum

Deniz Başaklı
Kayıt Tarihi : 21.8.2008 23:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cüneyt Eşberk
    Cüneyt Eşberk

    Herkes çok bilmiş ya da çok bilmemiş.İnsanları rahat bırakın yazsınlar yayımlasınlar şiirleri. Tabi ki eleştiri olur ama bu eleştiri çok bilmişlik edasıyla gerçekleşirse o eleştiriyi de dikkate almamak gerekir diye düşünüyorum.Şiir güzeldi.Sadece güzeldi diyebiliyorum.Çünkü ben bir eleştirmen değilim.Bırakın da herkes işini yapsın.Yazanlar yazsın okuyanlar okusun eleştirenler eleştirsin.Ama ortalıgı karıştırmak isteyen magandalara da izin vermeyelim. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Ali Rıza Atasoy
    Ali Rıza Atasoy

    Bugünün şiiriyle ilgili ilk yorumumun üzerinden yirmibeş yorum geçmiş, hepsini okudum.Birkaçı istisna hepsi genellikle şairin kendisi yada şiirin muhteviyatıyla ilgili, özellikle Sayın Bekar ile Sayın Erkul'un karşılıklı değerlehdirmelerini de okudum.Her ikisinde de katıldığım ve katılkadıım yönler var, ama ben yine bu çerçevede bir yorum yapmayacağım.İlk yorumum da zaten şair yada şiirle ilgili değildi.Vaktim elverirse şairin bu ve diğer şiirlerini de okayacağım.

    Benim bugün burada tekrar altını çizmek istediğim husus; günün şiirini seçen seçici kurulun ilgisizliğiyle ve tabriri caiz ise aymazlığı ile ilgilidir.Daha önce de bu köşede zaman zaman dile getirdiğimiz seçici kurulun kişisel eğilimli tercihi ve bakış açısınadır tepkimiz.Bir ara Sayın Ahmet Erdem ile özelden yaptığmız bir görüşmede de söylemiştim ama o bizim bu mevzuda önyargılı değerlendirme yaptığımızı, günün şiirinin seçiminin kalite ekeinli olduğunu, kesinlikle kişisel bir tutum sergilemedikleri gibi açıklamalarda bulunmuştu.

    Ben de yine idda ediyorum ki; bu tür seçimlerin temelinde özellikle hiç tanınmayan, şiirleri bugüne kadar okunmamış ve yorum almamış şairlerin şiirlerinin ÇOK ÖZEL GÜNLERDE günün şiiri olarak seçilerek, etki-tepki sonucu daha çok okuyucuya ulaşalıması amacının yattığnı düşünüyorum.Örneğin ramazan ayında tanrı ile sohbet eden şairin / şiirin seçimi gibi..Normalde bu şiir başka herhangi bir gün günün şiiri olarak yayımlanmış olsaydı bu kadar okuyucuya, bu düzeyde olumlu-olumsuz yoruma ulaşmayacağı aşikardır.Dolayısıyla ben dahi bu özel günde bu şiri ve şiire yapılan yorumları tekrar okumak durumda kaldım.

    Belki salt meslek mensubiyeti duygusuyla böyle tepki gösterdiğim düşünülebilir.Ama ÖĞREMENLER GÜNÜ sıradan bir gün değildir, hele bir sanat köşesinde kaale alınmayacak hatta unutulacak bir gün değildir.Öğretmenlerimiz branşı ve alanı ne olursa olsun bir bakıma her gün yazım literatürüne doğrudan veya dolaylı yoldan hizmet eden, dalayısıyla yazılı ve sözlü iletişimin, şiirin, sanatın içinde olan bir caimanın mensuplarıdır.İnsanlık tarhinin en eski, en kutsal ve en saygın mesleklerinden birisi olan öğrnetmenlik mesleği ve bu mesleği icra eden öğretmenlerimizle ilgili şiir kalitesi düzeyi bakımından da bu şiirin üstünde binlerce şiir vardır arşıvlerde, ama gazetece yazar Hasan Pulur'un değimiyle 'VEFA' sözcüğü artık günümüzde bir semt adı olmaktan öteye bir anlam taşımıyor olsa gerektir.

    Ben yine de bu vesileyle bu önemli ve anlamlı günde eğtim öğretim ordumuzun cefakar, fedakar ve vefakar mensupları öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü en içten duygularımla tebrik ediyor, nice aydınlık günlerde ve yarınlarda mutluluar ve güzellikler dileğiyle selamlar saygılar sunuyorum.24 Kasım 2008-ali rıza atasoy

    Cevap Yaz
  • Fikret Şahin
    Fikret Şahin

    Sayın E.Kurul,
    Herşey gibi diller de bir evrim geçirir. Tabi ki her şeyin bir kökü vardır. Osmanlıca'nın da bir kökü olduğu gibi. O zaman,onu mu canlandırmaya çalışmamız lazım acaba.
    Kimsenin geçmişini inkar ettiği yok inanın. Tekrer tekrar söylediğim gibi,benim derdim;geçmişi tekrar canlandırıp hayata kavuşturmaya çalışan zavallılarla.
    Çok basit bir şeyi kabul edemiyor bu zavallılar, o da; her sistem zamanını yaşar ve sorunalrı olmayan ,işleyen bir sistem yaşar yoksa aynen olduğu gibi çöker. Onu ,allayıp pullayıp tekrar satmaya çalışan zavallıların emeklerine acıyorum ben.

    Şiirde kalite aradığınızı ve bu yüzden her gün çıkan şiirleri yorumlarınızla katlettiğinizi yazıyorsunuz. Ya da ,daha doğrusu, bunu ben söylüyorum.
    Ve de, sitenizdeki şiir ''poetika'' yı bir örnek olarak veriyorsunuz ki bu çok daha acı. Çünkü, buradaki şiirleri eleştirmenizdeki gösterdiğiniz titizliği bu şiire gösterseniz .İnanın bence bu şiiri yazan bir daha şiir yazmaz hayatında.
    Daha fazla bişey söylemeye gerek var mı bilmiyorum.
    Şunu da eklemem gerek sanırım. Beni, hiç yapmadığım bu ağır eleştiri yoluna ,sizin hergün yaptığınız eleştiriler getirmiştir inanın.
    Gençsiniz ,ama çok genç ve dilerim bu tecrübe yaşamınızı olumlu olarak yönlendirir. Nefret ve kızgınlıklardan uzak bir yaşam dileğiyle.
    Sonsuz saygı ve sevgiler.
    Fikret Şahin

    Cevap Yaz
  • Aydın Sevgi
    Aydın Sevgi

    Öğretmenlerimiz,
    Bu nesil sizin eseriniz.

    Bütün Öğretmenlerimizi saygı ile selamlıyorum.

    Cevap Yaz
  • Selçuk Bekâr
    Selçuk Bekâr

    Sayın Erhan Fuçucu. Şiir çok önemli ve üstelik, asla bir halt değil. O bugün yerlerde sürünüyorsa, D&R gibi seçkin bir kitap mağazasının rafından aldığım bir şiir kitabını bile arka kapak şiirine baktığım gibi yüzüm kızararak yerine koyduğum içindir. Şu 18+ mağazaları yerine yanlışlıkla D&R raflarına düşmüş olmalıydı.

    Velakin mesaim bitip evde bilgisayar başına geçince vakit bulup Deniz Başaklı'nın diğer şiirlerine de baktım. Yaşını bilmiyorum. Şiirlerinin (anlamam şart değil ama) akışlarına tam olarak eşlik edebildiğimi (yani mısralarıyla birlikte, mısralarının yanısıra akmayı başarabildiğimi) de söyleyemiyorum henüz, muhtemelen birkaç kere daha okuyacağım. Okuyacağım çünkü orada sıradışı bir manevi derinlik gördüm. Nice sığ kişiliklerin aksine burada yayınladığından çok daha fazla şiirinin bulunabileceğini de düşündüm.

    Aşağıdaki yorumlaşmalardan da göreceğiniz üzere herhangi bir sataşmaya pabuç bırakıp çark edecek biri değilim. Nihayet, etmiş de değilim, yukarıda öyle başlayan şiir, bakışlarımızın (bu arada neler olduğunu anlamak için) başka taraflara kaymasına izin vermeden sonuna kadar da götürebilirdi bizi, yazık, neden bitti de dedirtebilirdi. Tekrar; yaşını bilmiyorum. Şiirlerine ne kadar vakit ayırdığını da. Ama o sekiz şiirde saklı sıradışı bir iç dünya var.

    Fikret Bey'in yazdıklarını henüz gördüğüm için. Mesajımı silip (mesaj kirliliğine sebep olmamak için şu ekle değiştirerek) tekrar gönderiyorum: Söylediklerininzden asla alınmadım. İki satırla 'yaramaz, beş para etmez' diyip geçip gidenlere bozulurum ben sadece. Müsterih olunuz ve bundan son derece samimiyim. Özelden konuşuruz inşallah. Size karşı bir kırgınlığım yok. Büyük şairlik konusunu başka bir zaman istişare edelim. Ben söylemiyorum ki... Söyletiyorlar! :)

    Sayın E. Kurul. Şiir tanımlamalarına bir yeni açılım daha getirelim: (Nasılsa şimdiye kadar beğendiğin bir şey görmedim, bunu da eleştir, muhtemelen sana da bir cevap bulurum :) Ben, şiirleri icad etmediğimizi, onları keşfettiğimizi düşünüyorum. Herhangi birinin herhangi bir şiiri aslında o şiirin zaten var olan nihai haline yaklaşabildiği ölçüde güzelleşir diyorum. Şiirleri yazıp bir kenara bırakmanın peşinde olduğumuz (bizler için ütopik) haline ihanet olacağını da, işte bu yüzden düşünüyorum.

    İyi avlar...
    İnci avları tabii...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (26)

Deniz Başaklı