İlk okul yollarında sümbül koklardım ben,
Yetinmezdim birde üstüne, özünü içime çekerdim, bir arı gibi.
Mor renkliydi onlar, gizem rengi.
İşte o zaman, bu zaman yoldayım, sırlar denizi.
Çok zaman oldu aynalara küskünlüğüm,
Baksam bile görülmez ruhum.
Çok bahar gördüm, çokça da kış,
He sakalımın beyazı, geçen kıştan, erimedi hala.
Şimdi abi diyen, amca diyen çok,
Çizgilerim alnımdaki, hepsi demirci nakışı.
Okumak gibisi varmı dostlar ?
Hele kendi kitabını, her insanda var olanı.
Yolcuyum ben, hancılar bilir.
Hele o yıldız yokmu kuzeydeki,
Sırdaşız onla, hasbihal gecenin deminde,
İşte benim uykusuz gecelerim bundan, bu yüzden gündüz divaneliğim.
Esir olmam ne kendime, nede bir şaha,
Minnetim yoktur, yoldaki taşa toprağa,
Kim çekebilirki beni dünyaya,
Yanıltır gözlerindeki, bedenim seni.
Sevdam ötelere, perdenin ardına.
Kah gezerim dağlarda, kah gezerim çöllerde,
Zaman, mekân, ne ola ?
Çocukken sümbül kokladım, sümbül emdim ben......
Kayıt Tarihi : 13.7.2021 20:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Benlik ve çocukluk, iz bırakan sümbüller ve okul yolu. Yolcusun madem, gideceğin yeri bilmelisin. Bir sümbülün peşinde, yaşlanmak....
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!