ve burda ağaçlar birbirine epeyce uzak
pek nadir yakalarsın sevişen dallarını kavakların..
ama kahrından kuruyanları
her mevsim
görebilirsin..
ve kendi gözlerinle bakıp
aynı sevdaya yaptığın gibi
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
O aradaki boşluk var ya şiirde,Sevdaya kefen ören yağmur yüklü kızın asıl serüveni orada işte...Orada biliyorlar bu kavak dallarının neden sevişmediğini ve neyin ve neden çoçukların gözlerine emanet edildiğini...Tek kelimeyle 'müthiş'ti sayın şair...Kutluyor,saygılar sunuyorum...
Gittikçe yalnızlaşan ve çoraklaşan bir yaşam anlamını ve sürüklenişini doğallıkla içiçe güzel bir anlatım.Filizlenen doğada ve çocukların gözlerindeki ışıltılarda,yenilenmeyi arayan şaire saygılar.
Sümbül sokağı..Yaşamanın bir kesiti duyguların analizi gibi..Yitirilişin derin hüznü saklı o dalları birbirine değmeyen kavaklarda..Yağmur yağacak belli....
Çok güzeldi çok...Kutluyorum..Sevgiler/Saygılar
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta