Sulya Yılmaz Şiirleri - Şair Sulya Yılmaz

Sulya Yılmaz

Yaşamın temsiliydi ağaç.
Siz bile bile kestiniz.
Kuşların yuvasıydı ağaç.
Siz bile bile taşladınız.Tek derdiniz kendinizdi
Başka hiçbir şey umurunuzda değildi.
Onca çaba sadece bir kağıt içindi.

Devamını Oku
Sulya Yılmaz



Soğuk bir karanlık çökmüştü,
Unutulmuş bir şehrin üzerine.
Sokaklar dar ve ıssızdı,
Bir adam yürüyordu ağır adımlarla.
Kafasındaki düşüncelerin dehşeti,
Yüzündeki acı dolu gülümsemelere yansımıştı.
Bu adam neden bu gece buradaydı?
Peki bu, beni neden bu kadar ilgilendiriyordu?

Bu adamın kim olduğunu biliyorum
Aslında bu karanlık onun yüreğine çökmüştü.
Baktığınız zaman kendi halinde biri sanırsınız
Fakat içinde kopan fırtınada yolunu kaybetmişti.
Çünkü kalbinin derinliklerinde bir kadın gizlenmişti.
Hiçbir zaman onun olamayacağını bildiği bir kadın!

Devamını Oku
Sulya Yılmaz

Beni böyle bırakmalısın,
Kendi halimde daha iyi solarım.
Arkandan koşamam elbet,
Hem zaten gücüm de kalmadı.

Güneş çoktan battı bile,
Çöken bu karanlık benim için.
Durgunluğun had safhasındayım,
Fakat sen anlamaya çalış beni.

Dönüp de son bir kez seslen bana,
İnat bir yana öfke bir yana.
Belki kaymayacak bir yıldız daha,
Ama umutlar hep seninle yaşayacak...!

Devamını Oku
Sulya Yılmaz

Fakir doğan insanlara hayal et diyorsunuz.
O ise Karnını doyurmayı düşünüyor.
Eldeki imkanlarını hiç düşünmüyorsunuz.
Empati kurmayı bilmiyorsunuz.Kendinizi düşünüp yaşıyorsunuz.
Yazık değil mi hiç mi acımıyorsunuz.
Yemek bulma arayışlarını görmüyormusunuz?

Devamını Oku
Sulya Yılmaz

Yiyecek yemek arayan bir çocuktu.
Ailesini gözünün önünde öldürüldüğünü görüp
Yine de ailesini arayan masum bir çocuk.
Günahsız,günahı tanımayan sevecen çocukArtık sevemez oldu hayatı.
Kayboldu ümitleri bitti artık yaşama sevinci.
Susuzluktan çatlayan dudaklarıyla

Devamını Oku
Sulya Yılmaz

Evet sesleniyorum şuanda.
Her şeyi tam bir şeyi eksiklere.
Ve İnsanların sadece tek eksikliğe odaklanmasına sesleniyorum.Herkes kusursuz mu hayatta?
Kendisinin bin türlü kusuru olup
Başkasını eleştirmek kolay mı?
Sizlerin tonla kusuru varken nasıl

Devamını Oku
Sulya Yılmaz


Gönlümün telinden inleyen seste 
Bizim şarkımız söylenirdi canım
Sensiz gecelerde gördüğüm düşte
karanlığın güneş gibi aydınlıktı canım.

Dağlar doruğunda eriyen karlar
 Salkım söğütler, asırlık çınarlar 
Edipler, şairler, cümle yazarlar 
Kaderiniz birdir derlerdi canım.

Devamını Oku
Sulya Yılmaz

sorma bana kimim
nerden geldim buraya
gözlerimdeki kırmızı bulutlar 
hangi günlerden sorma
elbet olmuştur geçmişte açıklanamaz şeyler
bağlardan çaldığım üzümleri 
yemişimdir yaslanıp mavi göğün göğsüne
sorma bana kimim
yaşım kaç, işim ne
bana 'seviyor musun' de
başka bir şey sorma.

Sulyadurmiş

Devamını Oku
Sulya Yılmaz


Sonsuz maviliğine daldı gözlerim
Ufuğunda kaybolmak ister gibiydim
Ay ışığında saklıyordun yüzünü
Beni çağırıyor gibiydi,
Beni çağırıyordun 
Fakat uzaklaşıyordun gitgide 
Ah nasıl da gelemiyorum ardından!
benden uzaktasın şimdi
Aramızda yüzyıllık mesafeler
Fısıldadığını duyar gibiyim 
Düşüncelerime bulaşmıştı ellerin
Beynimin karanlığı içinden
Gökkuşağı suretiyle gülümsüyorsun 
Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum!
Yıldızları kıskandığını söylerdin bana
Ulaşılması imkansız yakınlıktaydılar çünkü
Beni yıldızlara benzettiğini söylemek ister gibiydin
Ah benim sevdasını çözemediğim
Ne kadar özlemişim sesinde boğulmayı
Ahengine karışıp kaybolmak mıydı istediğim
Hayal ettiklerimle başbaşayım artık...

Devamını Oku