Hastaydın acılar içinde kıvranıyordun
Ölüm anında bile ümmetini düşünüyordun
Allah’ım sen ölüm acısını ümmetime gösterme diyordun.
Hz. Fatma başucunda bekliyordu.
Yavaş yavaş yolculuk başlamıştı sanki.
İkindi vaktiydi, Ebu bekr ağlıyordu,
Ağlama ey Ebu bekr, diyordun
Azrail kapının önünde izin istiyordu Senden;
Sen şimdiye kadar kimden izin aldın?
Şimdi benden izin alıyorsun işini yap, dedin.
Sultanım senin görevin bitmişti, gidiyordun.
Sultanım sen gideli gözler sevgili aradı,
Sultanım sen gideli yürekte bir eksiklik kaldı,
Sultanım sen gideli gözlerde yaş durmadı,
Sultanım sen gideli özlem duyduk, hasret çektik.
Sultanım sen gideli Bilal-i Habeş;
Ezan-i Muhammedi’ ye yi okuyamaz oldu;
Muhammed-ur Resullah’a gelince,
Dizleri titredi, yere çöktü ve ağladı.
Sultanım sen gideli Fahri Kainat Efendisiz kaldı.
Sultanım sen gideli güller sararıp soldu.
Sultanım sen gideli biz Sensiz kaldık…
ŞÜKRÜ FİDAN
Kayıt Tarihi : 14.7.2007 14:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şükrü Fidan](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/14/sultanim-68.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!