Eylüle çalarken akşamın rengi
İçimdeki gurbet azar sultanım
Susar şarkıların ritmi ahengi
Geceler uzar da uzar sultanım
Güneş kaybolurken uzak dağlarda
Gönlüm kuş misali yitik bağlarda
Bir viran bahçede bir gül ağlar da
Gönlüm oralarda gezer sultanım
Ellerim uzanmış bak ellerine
Gözlerim sonsuzda dalmış derine
Bu kalem alnımın orta yerine
Beklemeyi kader yazar sultanım
Aşk bu mudur, beklemeyi bilmek mi
Kara bahtı kara taşa çalmak mı
Sevdiğine kavuşmadan ölmek mi
Bu gidişin sonu mezar sultanım
Seni aramakla dolar mı çilem
Yeter mi bu ömür nereden bilem
Elime aldığım her kağıt kalem
Yollarımı sana çizer sultanım
Bir kördüğüm gönlüm, çözülmez derler
Bu yazı bir daha yazılmaz derler
Feleğin yazdığı bozulmaz derler
İnan, bir gülüşün bozar sultanım
Sen yoktun ya yaşamadım dünümü
Her şarkıda sana döndüm yönümü
Elimi tutuşun bütün günümü
Gülle, karanfille bezer sultanım
Sen gelene kadar her gecem zindan
Yılmaz’ı yer özlem, kurtulmaz bundan
Açılan her kapı aralığından
İçime bir umut sızar sultanım
Kayıt Tarihi : 10.4.2007 19:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (3)