Bir kutlu zamanda davete uyup,
Koşarak yanına gelebilseydim.
Sana kavuşmanın bir tek çaresi,
Yollarına kurban olabilseydim.
Dorukları karlı ak dağlar aşıp,
Seni bilenlerin peşine düşüp,
Ovalarda, sahralarda dolaşıp,
Yitirdiğim yeri bulabilseydim
Kuş olup konsaydım yamaçlarına,
Sır âlemlerinin en uçlarına,
Yüzümü sürseydim avuçlarına,
Gonca güller olup gülebilseydim.
Sensizliğin girdabında kıvrılan,
Uğrunda kül olup yelde savrulan,
Hasret ateşiyle yanıp kavrulan,
Güz yaprağı gibi solabilseydim.
Sığınıp gölgene vuslat koy’unda,
Işıltılar olsam dostluk suyunda,
Varıp huzuruna eylül ayında,
Mahşere dek öyle kalabilseydim.
Ey benim Sultanım gönlümün hası,
'Bitmesin bu derdim', var mı dahası?
Sen tüm âlemlerin hilkat baha’sı,
Ben kuru kütükte dile gelseydim.
Kayıt Tarihi : 9.3.2009 01:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)