Bir tatlı rüzgar esiyor,S.Ahmette,iftara doğru,
Rüzgar değil bu,atalarımdan kalan miras,
Kazanılan eşsiz zaferlerin,fethin meyvesi,
Sultanahmet'ten alınan haz,yaşanılan hava.
İnsanlar sel sel olmuş,akmışlar buraya,
Fatih'in fethettiği İstanbul'un göbeğine,
Yavuz'un kılıcı parlıyor sanki gök yüzünde,
Kanuni seyrediyor,genç nesilleri kubbede,
İftar vakti yaklaşıyor,sevinçler büyüyor,
Şanlı tarihime tanıklık etmiş Sultanahmet,
Türk-İslam dünyasına selam veriyor,
Asıl Ramazan,Sultanahmette yaşanıyor.
Sultanahmet Meydanı
30.09.2007
Not:Şiirlerimin Kayıt Belgesi Vardır.Her Hakkı Saklıdır.
Harun Reşit Tığlı
Kayıt Tarihi : 30.9.2007 21:35:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kanuni seyrediyor,genç nesilleri kubbede,
İftar vakti yaklaşıyor,sevinçler büyüyor,
Şanlı tarihime tanıklık etmiş Sultanahmet,
Türk-İslam dünyasına selam veriyor,
Asıl Ramazan,Sultanahmette yaşanıyor...
Yüreğinize sağlık.Çok güzel olmuş.
Behlüldane İle Harun-ür Reşit
Bağdat' ta bir hükümdar, büyük Harun-ür Reşit
Hak yolundan hiç çıkmaz, her dem herkese eşit.
Adli ilahi onun vazgeçilmez düsturu
Hazinesi dopdolu,sanılmasın kupkuru.
Hak yolunun eridir,ermişe değer verir
Behlüldane hazretin kıssalarıyla erir...
Çağırır otağına,hasbihal etmek için
Vezirleri yol verir; 'Üstadım buyrun geçin.'
Hünkar karşılar piri,oturtur baş köşeye
Hazret bakar da sorar, masadaki şişeye.
'Nedir Harun-ür Reşit,şişedeki bu mayi?
Sarfedermisin yoksa,şişelerle mesai? '
Hünkar biraz hiddetle; 'Camdaki sudur hazret,
İçkiye el sürmeyiz, sürenlere nezaret! ..'
Behlüldane merakla; 'Affet beni hünkarım,
İçtiğin su da olsa, bir soruda kararım:
Diyeceğim; bu suyu her daim bulur musun?
Suyu olan vermez se,sen susuz kalır mısın? '
Hünkar der; 'boş söylersin,ondan kolay ne var ki?
Su, her nerde var ise,hem, kim karşı koyar ki? '
Hazinem dolu altın,kim itiraz edecek! ..
Parayla da vermeyenin,tiz kellesi gidecek...
Okum var, kılıcım var, cengaver neferlerim,
Bir kere de olsun be, su için seferlerim!
Ben büyük bir hünkarım,su bulmak nedir bana?
Bu muydu ki merakın, söyle,ne dersin buna? ..'
Hünkar sordu soruyu,cevap ermişe düşer
Veremez se cevabı ermişin karnı şişer.
'Cevabım şudur şahım; Suya kavuşman kesin,
Zaten belli oluyor, pek gür çıkıyor sesin.
Bulduğun bu suları, şüphem yok içeceksin..
Kısa bir süre sonra dışarı dökeceksin.
Söylemek istediğim, su içince nolacak?
Biraz terin akacak, biraz idrar olacak...
Gücün var mı hünkarım,tere mani olmaya?
İdrarın çıkmasına bir kaç çare bulmaya...'
Hünkar yine hiddetle; Kafamı karıştırdın,
Bu defa hünkarını köşeye sıkıştırdın! ...
Yaradanın işine gücüm yeter mi benim?
Muktedirim dedim se,buna aciz bedenim!
Sen ki, ey Behlüldane,beni iyi tanırsın,
Birazcık insaflı ol,sen beni ne sanırsın? ..
Behlüldane dersini verir ince zihniyle
Der ki büyük hünkara,yaradanın izniyle:
'Hakkından gelemezsin bir maşrapa idrarın,
Neye yarar ki senin, övdüğün iktidarın? ...
Antalya-2002
Halil Şakir Taşçıoğlu
selam ve duamla.
Rüzgar değil bu hayır,atalarımın fethettiği,
Kazanılan zaferlerin,fethin meyvesi,
Sultanahmet'ten alınan haz,yaşanılan hava.
tebrikler abi güzel şiirnizeden dolayı kutlarım
selam ve saygılarımla
TÜM YORUMLAR (4)